Ankara'da adeta bir gerilim filminden fırlamış gibi duran bir operasyon daha... FETÖ'nün emniyet teşkilatı içindeki sinsi yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, gözaltına alınan 8 şüpheliden 4'ü tutuklanırken, diğer 4'ü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olay, Ankara'da yaşanmasına rağmen, ülke genelinde yankı uyandıracak türden.
Savcılığın talep ettiği tutuklama kararları, neredeyse her detayıyla dikkat çekici. Şüphelilerin, örgütün emniyet içindeki 'mahrem' yapılanmasına üye oldukları iddiası, dosyadaki en ciddi suçlamalardan biri. Peki bu 'mahrem' yapılanma tam olarak ne anlama geliyor? İşin iç yüzü, sanıldığından daha karmaşık.
Operasyonun Ardındaki Şok Edici Detaylar
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, örgütün emniyet birimleri içindeki yapılanmasına yönelik operasyon düzenlendi. 8 ilde eş zamanlı yapılan operasyonlarda gözaltına alınan şüpheliler, adeta örgütün bir nevi 'gölge ordusu' gibi çalıştıkları iddia edilen isimlerdi.
– Ankara'da 4, İstanbul'da 2, Diyarbakır, Mersin, Adana, Kocaeli, Kayseri ve Samsun'da birer şüpheli gözaltına alındı
– Şüphelilerin tamamı, emniyet teşkilatı içinde örgüt adına faaliyet yürütmekle suçlanıyor
– Dosyadaki en kritik iddia: 'mahrem yapılanma' üyeliği
Neden mi bu kadar önemli? Çünkü 'mahrem yapılanma', örgütün en gizli, en sıkı korunan katmanlarından biri olarak biliniyor. Adeta bir istihbarat örgütü gibi çalıştıkları söyleniyor.
Yargıdaki Kritik Karar
Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği, savcılığın tutuklama talebini 4 şüpheli için kabul etti. Diğer 4'ü ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Kararı okuduğunuzda, aslında yargının ne kadar kritik bir dengede yürüdüğünü görüyorsunuz.
Şüpheliler hakkında, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlamasıyla işlem yapıldı. Kanunların gösterdiği çerçevede, bu suçlamanın ne denli ağır olduğunu tahmin edersiniz zaten.
Operasyonun belki de en ilginç yanı? Tüm bu sürecin, FETÖ'nün emniyet yapılanmasına yönelik devam eden daha geniş kapsamlı bir soruşturmanın parçası olması. Yani, bu sadece bir başlangıç olabilir.
Emniyet içindeki bu sızma girişimlerinin, ülke güvenliği açısından ne tür riskler oluşturduğunu düşünmek bile insanı ürpertiyor. Neyse ki, yetkililer bu konuda oldukça kararlı görünüyor.
Sonuç olarak, Ankara'da yaşanan bu gelişme, terörle mücadelede kararlılığın devam ettiğini gösteriyor. Ülkenin güvenliği söz konusu olduğunda, hiçbir yapılanmanın dokunulmaz olmadığını bir kez daha hatırlatıyor. Gerisini zaman gösterecek...
