FETÖ'nün Dışişleri Yapılanmasına Büyük Operasyon: 15 Gözaltı Kararı!
FETÖ'ye Dışişleri Operasyonu: 15 Gözaltı

Ankara'da adalet adeta şimşek gibi çaktı bugün. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla yürütülen operasyon, FETÖ'nün devlet içindeki karanlık yapılanmasının bir başka halkasını hedef aldı. Dışişleri Bakanlığı'nda görev yapmış -ya da hâlâ yapmakta olan- 15 isim hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.

Olay aslında yeni değil, kökleri 2016'ya kadar uzanıyor. Malum, o karanlık darbe girişiminin ardından devletin tüm kurumlarında olduğu gibi Dışişleri'nde de kapsamlı bir inceleme başlatılmıştı. İşte bu incelemeler, örgütle bağlantılı olduğundan şüphe duyulan bazı isimleri net olarak ortaya çıkardı. Savcılık da zaten uzun süredir üzerinde çalışıyordu bu dosyanın.

Şüpheliler ve İddialar

Gözaltı kararı çıkan 15 isimden 10'unun halen bakanlık bünyesinde aktif görevde olduğu belirtiliyor. Geri kalan 5'i ise emekli olmuş. Peki, neden şimdi? Savcılık, örgütün 'imam' olarak tabir edilen yapılanması içinde yer aldıkları, illegal haberleşme kanalları kullandıkları ve örgütsel faaliyetlere katıldıkları yönünde ciddi delillere ulaştı. Yani, eller somut kanıtlarla dolu.

Operasyon Ankara merkezli olsa da aslında ülke geneline yayılan bir çalışmanın ürünü. Savcılık, dijital iletişim kayıtlarından mali izlere, tanık ifadelerinden örgütsel dokümanlara kadar geniş bir yelpazede delil toplamayı başarmış. İşin ilginç tarafı, şüphelilerin bir kısmının çoktan emekli olmasına rağmen hâlâ örgütle bağlarını sürdürdüğü iddiası.

Peki Ya Sonrası?

Gözaltına alınacak kişilerin ifadelerinin ardından savcılık tarafından çıkarılacak talimat doğrultusunda işlemler sürecek. Şüphelilerin, 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçlamasıyla yargılanmaları bekleniyor. Tabii, hukukî süreç işleyecek ve herkes savunma hakkını kullanacak. Ancak devlet, 15 Temmuz'dan bu yana olduğu gibi, milletin iradesine kastedenlere karşı tavrını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Bu operasyon, aslında devletin sadece bir güvenlik meselesi olarak değil, aynı zamanda bir varoluş mücadelesi olarak gördüğü bu süreçteki kararlılığının da bir göstergesi. Unutmayalım, 15 Temmuz'da milletimize yaşatılan acıların tekrarlanmaması için bu tür operasyonlar hayati önem taşıyor.