FETÖ'nün Dışişleri Yapılanmasına Çapraz Operasyon: 45 Şüpheliye Gözaltı
FETÖ'ye Dışişleri Operasyonu: 45 Gözaltı

Ankara'da adeta bir yıldırım düştü bugün. Savcılık talimatı ve emniyetin koordineli hareketiyle, ülkenin en hassas kurumlarından birinin içine sızmış olduğu iddia edilen bir yapılanmaya karşı kritik bir hamle yapıldı.

Kimdir bu 45 şüpheli? Soruşturma kapsamında, FETÖ'nün sözde 'Dışişleri Bakanlığı yapılanması' içinde yer aldıkları öne sürülen isimler. Dosya, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın terör ve yasa dışı örgüt faaliyetlerini araştıran birimlerinden çıktı. İşin ilginç tarafı, şüphelilerin tamamının aktif olarak bakanlık bünyesinde çalışan diplomatlar ve personel olması. Yani, devletin en kritik dış temas hattının tam kalbine yönelik bir operasyon bu.

Şafak Vakti Harekâtı

Sabahın erken saatleri. Henüz güneş doğmamışken, ekipler sessiz sedasız Ankara'nın farklı noktalarındaki adreslere yöneldi. Kapılar çalındı, kimlik teyitleri yapıldı ve gözaltı süreçleri başlatıldı. Hiçbir tartışma, gereksiz bir gürültü yok. Her şey, yıllardır süren teknik ve hukuki takibin soğukkanlılığıyla ilerliyor.

Peki neden şimdi? Yetkililer, dijital veriler, fiziki takipler ve istihbari bilgilerin bir araya gelerek somut bir iddianame oluşturduğunu belirtiyor. Yani, uzun soluklu bir çalışmanın meyvesi. Öyle 'bir ihbar üzerine' falan değil. Sağlam deliller, adli makamlarca incelenmiş ve operasyon kararı onaylanmış.

Dijital Deliller ve İletişim Ağı

Olayın belki de en çarpıcı yanı, örgütün iletişim yöntemleri. Savcılık, şüphelilerin ByLock ve diğer şifreli mesajlaşma platformlarını kullandıklarını tespit etmiş. Hani şu, önceki davalarda da sık sık gündeme gelen, örgüt mensuplarının birbirleriyle irtibat kurmak için kullandıkları araçlar. İşte onlar yine devrede.

Savcılık iddianamesinde enteresan detaylar var. Örneğin, şüphelilerin kariyer ilerleyişlerinde örgüt içi referansların etkili olduğu, yurt dışı görevlendirmelerin dahi bu yapı içinde planlandığı öne sürülüyor. Yani, klasik bir 'devlet içinde devlet' senaryosu. İnanması güç ama deliller oldukça net.

Operasyon sonrası gözaltına alınanlar, Ankara Emniyet Müdürlüğü'ndeki ilgili birimlere götürüldü. İfade süreçleri devam ediyor. Savcılık, çıkarılacakları mahkemede 'terör örgütü üyeliği' suçlamasıyla talepte bulunmayı planlıyor. Tahmin edersiniz, tartışmalı bir süreç olacak. Kimi çevreler 'siyasi bir hamle' olduğunu iddia edecek, kimi ise 'devletin bekası için gerekli' diyecek.

Ankara'da rüzgarlar sert esiyor. Dışişleri Bakanlığı'ndan henüz resmi bir açıklama gelmedi. Ancak operasyonun bakanlık içinde ciddi bir dalgalanma yaratacağı aşikar. Diplomasi, zaten kırılgan bir alan. Bir de böyle bir operasyon eklenince, işler iyice karışıyor. Bakalım, önümüzdeki günlerde daha neler göreceğiz.