Sabahın erken saatleri... İstanbul'da güneş henüz doğmamışken, adliye koridorları olağanüstü bir hareketliliğe sahne oldu. Neredeyse her köşede farklı bir hikaye yazılıyordu adeta.
Emniyetin terörle mücadele ekipleri, aylardır üzerinde çalıştıkları operasyonu nihayet hayata geçirdi. Ve sonuç? Oldukça çarpıcı.
26 İlde Eş Zamanlı Baskın
İstanbul merkezli ama sadece İstanbul'la sınırlı kalmayan bir operasyondu bu. Ankara'dan İzmir'e, Kocaeli'den Bursa'ya kadar tam 26 ilde, aynı anda harekete geçildi. Sanki ülkenin dört bir yanında aynı anda çalan bir senfoni gibiydi her şey.
Öyle bir senfoni ki, içinde gizli servislerin derin operasyonları, kod adları ve gölgelerde dans eden istihbarat oyunları vardı.
YPS'nin Gizli Kodları ve İletişim Ağı
Operasyonun merkezinde YPS isimli yapılanma vardı - ki kendileri Fetö'nün en karanlık kanatlarından biri olarak biliniyor. Dijital çağın tüm imkanlarını kullanıyorlar, adeta gölgeler içinde iletişim kuruyorlardı.
ByLock? Artık çok basit gelmişti onlara. Örgüt, çok daha karmaşık ve iz bırakmayan yöntemler geliştirmişti. Telefonlar, mesajlaşma uygulamaları, şifreli platformlar... Hepsi birbirine kenetlenmiş devasa bir ağ.
Savcılığın hazırladığı iddianameyi okuduğumda şaşkınlığımı gizleyemedim açıkçası. Örgüt üyeleri, askeri darbe girişiminden sonra bile faaliyetlerine devam etmişlerdi. Hem de nasıl bir pervasızlıkla!
Gözaltılar ve Soruşturmanın Seyri
Gözaltına alınan 101 şüpheli, örgütün farklı kademelerinde yer alan isimlerdi. Kimi finans yapılanmasında, kimi istihbaratta, kimi de lojistik destekte rol almıştı.
Operasyonun en dikkat çekici yanı? Tüm bu şüphelilerin, örgütün "yeniden yapılanma" sürecindeki kritik isimler olmasıydı. Yani, Fetö'nün toparlanma çabalarına önemli bir darbe vuruldu diyebiliriz.
İstanbul Adliyesi'ndeki ifade süreçleri hala devam ediyor. Savcılar, her bir şüphelinin bağlantılarını tek tek deşifre etmeye çalışıyor. Kimi avukatlar "müvekkilimle görüşemedim" derken, kimi aileler sessiz çığlıklar atıyor koridorlarda.
Peki Ya Sonrası?
Operasyonun başarısı aslında iki yönlü okunmalı bence. Bir yanda terörle mücadelede önemli bir kazanç, diğer yanda ise örgütün ne kadar derinlere kök saldığının bir göstergesi.
Uzmanlar, bu tür operasyonların süreklilik arz etmesi gerektiğini söylüyor. Çünkü Fetö, her kesimde farklı stratejilerle ilerlemeye devam ediyor. Bugün YPS, yarın başka bir kod adı... Değişmeyen tek şey, örgütün yapısı ve metodolojisi.
İstanbul Emniyeti'nin bu operasyonu, terörle mücadelede bir dönüm noktası olabilir mi? Zaman gösterecek. Ancak şunu söyleyebilirim: Türkiye, iç güvenlik tehditlerine karşı uyanık kalmaya devam ediyor.
