Dünya sahnesinde olup bitenleri izlerken, bazen öyle isimler çıkıyor ki - tam da beklenmedik yerlerden - söyledikleriyle herkesi şaşırtıyor. İşte Hatim Oğulları'nın Genel Başkanı Mehmet Hilmi Hatimoğulları da bugünlerde tam olarak bunu yapıyor.
Son dakika gelişmesi olarak duyurulan açıklamalarında, Türkiye'nin uzun süredir mücadele ettiği terör sorununa dair çarpıcı ifadeler kullandı. Aslına bakarsanız, söyledikleri sadece iç politika için değil, tüm bölgenin kaderini etkileyecek türden.
Bölgenin Kaderi Türkiye'nin Elinde
Hatimoğulları'nın dediğine göre, Türkiye bu meselenin üstesinden gelmeyi başarırsa - ki bence başaracak - ortaya çıkacak sonuçlar inanılmaz olacak. "Türkiye kurt sorununu çözerse bölgeye barışı taşır" diyor ve ekliyor: "Bu sadece bir iddia değil, jeopolitik bir gerçek."
Peki neden mi bu kadar önemli? Çünkü bölgedeki istikrar - herkesin malumu - maalesef oldukça kırılgan. Bir ülkedeki çözüm, komşulara sirayet eden bir barış dalgası yaratabilir. Ya da tam tersi, çözümsüzlük hepimizin başına bela olmaya devam eder.
Terörün Ekonomiye Etkisi
Konuşmanın en can alıcı kısımlarından biri de terörün ekonomi üzerindeki yıkıcı etkisiydi. Hatimoğulları'nın dediği gibi, "Terör belası sadece can güvenliğini tehdit etmiyor, aynı zamanda ülkenin ekonomik potansiyelini de kemiriyor."
Doğrusunu söylemek gerekirse, bu konuda kesinlikle haklı. Yatırımların önündeki en büyük engellerden biri güvenlik sorunu - kimse istikrarsız bir bölgeye para yatırmak istemez sonuçta.
- Güvenlik ortamının iyileşmesi yabancı yatırımları artıracak
- Bölge illerinin ekonomik kalkınması hız kazanacak
- Turizm potansiyeli tam anlamıyla değerlendirilebilecek
- Genç işsizlik oranları düşüş eğilimine girecek
Aslında düşününce, terörle mücadelenin ekonomik boyutu genellikle göz ardı ediliyor - oysa ki en az güvenlik boyutu kadar kritik.
Bölgesel Barışın Anahtarı
Hatimoğulları'nın üzerinde durduğu bir diğer önemli nokta ise Türkiye'nin bölgesel rolü. Kendi ifadesiyle, "Türkiye'nin bu sorunu çözmesi demek, sadece kendi vatandaşlarına huzur getirmesi demek değil - aynı zamanda tüm komşuları için istikrarın teminatı olması demek."
Bu sözler boş laf değil bence. Coğrafi konum itibarıyla Türkiye, adeta bir köprü görevi görüyor. Ve bir köprü ne kadar sağlam olursa, üzerinden geçenler de o kadar güvende hisseder kendini.
Sonuç olarak, Hatimoğulları'nın bu açıklamaları sadece günlük siyasi söylemlerden ibaret değil. Daha derin, daha stratejik bir bakış açısını yansıtıyor. Ve sanırım hepimiz umalım ki - bu görüşler sadece teoride kalmasın, pratikte de karşılık bulsun.