Hani derler ya, 'dünya dar' diye... Öyle de oldu. Türkiye'nin peşine düştüğü üç isim, neredeyse Avrupa'nın dört bir yanına dağılmışken, bir bir ele geçirildi. Adeta uluslararası bir satranç oyununda yapılan hamleler gibi, üç farklı ülkeden üç farklı şahıs yurda getirildi.
Almanya'dan birisi, Karadağ'dan diğeri, Kazakistan'dan sonuncusu... Hepsi de kırmızı bültenle aranıyordu. Yani Interpol'ün en ciddi takip listesindeki isimlerdi bunlar. Peki nasıl oldu da bu kadar farklı coğrafyalardan teslim edildiler? İşte orası diplomasinin ince ayarı.
Uluslararası İşbirliği Mükemmel Çalıştı
Görünen o ki Türkiye'nin dış ilişkilerdeki ısrarı meyvelerini veriyor. Üç farklı ülke -ki bunlardan ikisi Avrupa ülkesi- Türk makamlarıyla tam bir koordinasyon içinde çalıştı. Bazen insan düşünmeden edemiyor: Acaba bu işbirlikleri yeni bir dönemin habercisi mi?
Almanya'dan teslim edilen şahıs... Karadağ operasyonu... Kazakistan'daki yakalama... Her biri ayrı bir hikaye aslında. Ama ortak noktaları, hepsinin Türk adaletinin peşinde olduğu isimler olmaları.
Kırmızı Bülten Ne Demek?
Kırmızı bülten, Interpol'ün en ciddi takip mekanizması. Yani bir nevi 'uluslararası yakalama emri' diyebiliriz. Peki neden mavi, yeşil değil de kırmızı? Çünkü aciliyet ve önem seviyesi en üst düzeyde. İşte bu üç isim de tam olarak bu kategoride aranıyordu.
Düşünsenize, bir anda Almanya'da, Karadağ'da, Kazakistan'da Türkiye için önemli isimlerin yakalandığını... Bu, uluslararası hukukun işlediğinin de bir göstergesi aslında.
Adalet İçin Büyük Adım
Bu teslimler sadece üç kişinin yakalanması değil. Aynı zamanda Türkiye'nin uluslararası arenadaki etkinliğinin de bir göstergesi. Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin üstü kapalı açıklamalarından anlaşılıyor ki, bu tür operasyonların devamı gelecek.
Peki ya sonrası? Tabii ki yargı süreci. Her bir şahıs için ayrı ayrı dosyalar var. Ama artık yargı önüne çıkacaklar. Belki de yıllardır beklenen adalet tecelli edecek.
Bu arada şunu da eklemeden geçmeyelim: Uluslararası işbirliği denince akla sadece siyaset gelmemeli. Emniyet teşkilatlarının koordinasyonu, istihbarat paylaşımı, hukuki süreçler... Hepsi ince ince işliyor.
Sonuç olarak, Türkiye için önemli bir gün daha. Üç farklı ülke, üç farklı şahıs ve nihayetinde ulaşılan ortak sonuç: Adaletin tecellisi. Gerisini zaman gösterecek ama şu an için her şey yolunda görünüyor.