Adeta bir gerilim filminden fırlamış gibi duran bu operasyon, tam da beklediğiniz türden. Uluslararası arenada kırmızı bültenle aranan dokuz isim, nihayet hak ettikleri sonla yüzleşti.
Kim bu insanlar? Neden peşlerindeydi Interpol? Sorular kafanızda dönüp dururken, biz size şu çarpıcı gerçeği verelim: Hepsi, farklı suçlardan dolayı dünyanın dört bir yanında aranıyordu. Ve artık Türk adaleti önünde hesap verecekler.
Operasyonun Perde Arkası
Olayın detaylarına dalacak olursak - ki dalalım - bu hiç de kolay olmadı. Emniyetin uluslararası işbirliği konusundaki kararlılığı gerçekten takdire şayan. Düşünsenize, farklı kıtalarda, farklı zaman dilimlerinde, farklı kültürlerde bu insanları bulup çıkarmak...
Operasyonun başarısı aslında şu basit gerçeğe dayanıyor: Hiçbir suçlu, sonsuza kadar kaçamaz. Belki bir süre saklanabilirsiniz, belki izinizi kaybettirebilirsiniz ama sonunda mutlaka yakayı ele verirsiniz.
Nasıl Yakalandılar?
- İlk şüpheli, bir Avrupa ülkesinde lüks bir restoranda yemek yerken aniden etrafını saran polis ekipleri tarafından gözaltına alındı
- Bir diğeri, Güney Amerika'da plajda güneşlenirken hiç beklemediği bir anda yakalandı
- Üçüncü şüpheli ise -ironik bir şekilde- kendisine yeni bir kimlik almak için gittiği polis karakolunda tanındı
Gerçekten de hayat bazen kurgudan daha ilginç olabiliyor, değil mi?
Türkiye'ye Getiriliş Süreci
Yakalanmalarıyla bitmedi macera. Türkiye'ye getirilmeleri de başlı başına bir operasyondu. Özel uçuşlar, diplomatik görüşmeler, güvenlik önlemleri... Tüm bu süreç, adeta bir casus filmi kadar heyecanlıydı.
Ve nihayet Türk topraklarına ayak bastıklarında - ki bu an görülmeye değerdi - yüzlerindeki ifade her şeyi anlatıyordu. Kaçışın sona erdiğini biliyorlardı.
Şimdi? Şimdi adalet mekanizması işliyor. Savcılık ifadeleri alıyor, deliller toplanıyor ve yargı süreci başlıyor. Bu insanların geçmişte işledikleri iddia edilen suçların bedelini ödeyecekleri günler yakın.
Bu operasyon aslında şu mesajı veriyor: Türkiye, uluslararası suçlular için güvenli bir liman değil. Nerede olurlarsa olsunlar, peşlerini bırakmayacak kadar kararlıyız.
