Dünya sahnesinde yine gerilim tırmanıyor. Güney Kore'nin Dışişleri Bakanı Cho Tae-yul, Kuzey Kore'nin artan askeri kabiliyetleri konusunda adeta bomba etkisi yaratan açıklamalarda bulundu. Washington'da düzenlenen bir think-tank etkinliğinde konuşan Bakan, durumu net bir şekilde ortaya koydu.
"Kuzey Kore'nin nükleer ve balistik füze programları ciddi boyutlara ulaştı" diyen Cho, sözlerine şöyle devam etti: "Artık ABD anakarasını hedef alabilecek kapasiteye sahipler. Bu, uluslararası toplumun görmezden gelemeyeceği bir gerçek."
Peki Ne Yapılmalı?
Cho'nun bu uyarıları boşuna değil elbette. Kuzey Kore son dönemde bir dizi balistik füze testi gerçekleştirdi - ki bunların arasında kıtalararası menzilli olanlar da vardı. Üstelik Pyongyang yönetimi, nükleer silah stoklarını artırmaktan da geri durmuyor.
Güney Koreli yetkili, bu tehdit karşısında üç temel strateji öneriyor:
- Kuzey Kore'yi caydıracak güçlü bir savunma ittifakının sürdürülmesi
- Uluslararası toplumun Pyongyang'a yönelik yaptırımları sıkı şekilde uygulaması
- Diplomatik kanalların her koşulda açık tutulması
Aslında Cho'nun dediğine bakılırsa, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un nükleer silahları "saldırı amaçlı" kullanma niyeti olduğu açık. Bu da işin içinden çıkılması en zor kısmı oluşturuyor.
Bölgesel Etkiler
Japonya ve Güney Kore arasındaki ilişkiler son dönemde iyileşme gösterdi - ki bu Kuzey Kore tehdidi karşısında hayati önem taşıyor. Cho'ya göre, iki ülke arasındaki güvenlik işbirliği bölgesel istikrarın temel taşlarından biri.
Ancak şu da var: Çin'in tutumu hala belirsizliğini koruyor. Pekin yönetimi, Kuzey Kore'ye yönelik yaptırımların uygulanmasında isteksiz davranıyor. Bu da uluslararası çabaların etkinliğini sınırlandırıyor maalesef.
Cho'nun sözleriyle bitirelim: "Kuzey Kore'nin nükleer ve füze programları sadece Kore Yarımadası için değil, tüm dünya için tehdit oluşturuyor. Bu konuda kolektif bir eylem şart." Gerçekten de öyle görünüyor.
