TBMM Genel Kurulu'nda bugün gerçekleşen oturumda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, mecliste sağlanan mutabakatın önemine dikkat çekti. "Artık terörsüz bir Türkiye'yi inşa ediyoruz" diyen Bakan Tunç, bu süreçte parlamento birliğinin kritik rol oynadığını vurguladı.
Aslında düşününce, yıllardır terörle mücadele konusunda siyasi kutuplaşmalar yaşanıyordu. Fakat bugün geldiğimiz noktada -inanması güç belki ama- farklı siyasi görüşlerin bu konuda ortak paydada buluşabilmesi gerçekten kayda değer bir gelişme.
Mecliste Tarihi Uzlaşı
Bakan Tunç'un konuşmasındaki samimi ton dikkat çekiciydi doğrusu. "Mecliste mutabakat var" derken sesindeki o kararlılık, yıllardır beklenen siyasi uzlaşının nihayet hayata geçtiğinin adeta kanıtı gibiydi. Şu terör belası yıllardır ülkemizin başına dert olmuşken, siyaset üstü bir yaklaşımla mücadele etmenin zamanı çoktan gelmişti zaten.
Kim derdi ki bir gün meclis koridorlarında terörle mücadele konusunda bu denli güçlü bir konsensüs oluşacak? İşte tam da bu noktada, Bakan'ın "terörsüz Türkiye" vurgusu boşuna değil. Ülke olarak bu konuda ciddi mesafe katettik - hem de öyle azımsanacak bir mesafe değil.
Yeni Dönemin Ayak Sesleri
Peki ne değişti de bu mutabakat sağlanabildi? Aslında cevap basit: Zamanın ruhu artık terörle mücadelede birlikte hareket etmemiz gerektiğini söylüyor. Bakan Tunç'un da altını çizdiği gibi, "artık" yeni bir dönem başlıyor. Bu "artık" kelimesi içinde yılların birikimi, sabrı ve kararlılığı barındırıyor.
Terör örgütlerinin son yıllarda maruz kaldığı operasyonların meyvelerini topluyoruz şimdi. İnanın, istihbarat birimlerimizin başarıları ve güvenlik güçlerimizin fedakarlıkları olmasaydı, bu mutabakattan söz etmemiz mümkün olmazdı.
Sonuçta, terörle mücadele sadece güvenlik boyutuyla sınırlı kalmıyor. Adalet mekanizmasının işleyişi, yargı süreçleri, sosyal politikalar... Hepsi bir bütünün parçaları. Bakan'ın konuşmasında bu bütünsel yaklaşımın izlerini görmek mümkün.
Velhasıl, mecliste sağlanan bu mutabakat sadece bugünü değil, yarınları da şekillendirecek nitelikte. Terörsüz bir Türkiye hayali artık günden güne gerçeğe dönüşüyor - hem de siyasi iradenin ortak akılla buluştuğu bir zeminde.
