Mossad'ın Avrupa Operasyonu: Güvenlik mi Algı Yönetimi?
Mossad'ın Avrupa Operasyonu Tartışılıyor

İsrail dış istihbarat servisi Mossad'ın geçen hafta yaptığı açıklama, Avrupa'nın siyasi ve güvenlik gündeminde yeni bir tartışma başlattı. Mossad'ın iddialarına göre, Avrupa'nın kalbinde Hamas'a ait kapsamlı bir silah ve lojistik ağı ortaya çıkarıldı.

Tek Taraflı İddialar ve Doğrulanmamış Bilgiler

Mossad'ın açıklaması şu ana kadar Almanya, Avusturya veya AB kurumları tarafından resmi olarak doğrulanmış değil. Buna rağmen İsrail, Avrupa'daki Filistinli ve Arap kökenli toplulukları hedef alan yeni bir söylem geliştiriyor. İddialara göre Almanya ve Avusturya güvenlik birimleriyle "karmaşık operasyonlar" yürütüldü ve Viyana'da "silah depoları" bulundu.

Ancak Avrupa basını bu operasyonların siyasi boyutuna dikkat çekiyor. Özellikle Almanya ve Avusturya gazeteleri, Mossad'ın açıklamasını "tek taraflı bir istihbarat iddiası" olarak tanımlıyor ve Avrupa'nın İsrail tarafından yönlendirilmesinden duyulan rahatsızlığı dile getiriyor.

Kriminalleştirme Stratejisi ve Avrupa'nın Tepkisi

İsrail medyasının iddialarına göre Avrupa'da binden fazla Arap kökenli kişi gözaltına alındı. Bu operasyonların merkezinde Hamas'ın "gizli altyapısı" olduğu öne sürülse de, Avrupa Birliği'nden bu yönde resmi bir açıklama gelmedi.

Avrupa'nın pek çok kentinde faaliyet gösteren Filistin dayanışma dernekleri, Arap toplulukları ve insani yardım ağları, Mossad'ın son açıklamasında dolaylı olarak hedef gösteriliyor. Arap basınındaki yorumlara göre İsrail'in amacı, Avrupa'da Filistin'e yönelik artan sempatiyi kırmak ve Gazze için toplanan bağışları "Hamas fonlaması" olarak kriminalize ederek dayanışma ağlarını dağıtmak.

Egemenlik İhlali ve Siyasi Manipülasyon Endişeleri

Mossad'ın tek taraflı açıklamasının en çok tartışılan yönü, İsrail'in kendisini Avrupa topraklarında operasyon yapma hakkına sahip bir aktör gibi sunması. Avrupa'daki güvenlik uzmanları bunu "egemenlik ihlali" olarak tanımlarken, bazı gazeteler konuyu "Avrupa'nın ortasında sessiz bir işgal" ifadeleriyle duyurdu.

Avrupa kamuoyunda tartışılan kritik sorular şunlar: İsrail, Avrupa güvenlik mimarisi üzerinde ne kadar etkili olmak istiyor? Filistinli topluluklara yönelik bu kriminalleştirme çabası Avrupa'nın iç dengelerini nasıl etkileyecek? Avrupa devletleri, İsrail istihbaratının yönlendirdiği iddialara direnebilecek mi?

Özellikle Almanya ve Avusturya basını, İsrail'in bu tutumunun Avrupa'nın siyasi atmosferini etkilediğini ve göçmen topluluklarına yönelik güvenlik politikalarını sertleştirdiğini belirtiyor. Bazı Avrupa parlamenterleri ise durumu açıkça "siyasi manipülasyon" olarak nitelendiriyor.

Bu gelişmeler, Gazze'de iki yıldır 70 binden fazla sivilin hayatını kaybettiği, 2 milyondan fazla insanın yerinden edildiği bir dönemde yaşanıyor. İsrail'in baskıcı politikalarını şimdi de Avrupa'ya taşıma çabaları, kıtada derin bir güvenlik gölgesi oluşturuyor.