Ankara'dan gelen son dakika haberi, adeta soğuk duş etkisi yarattı. Milli Savunma Bakanlığı, Suriye'nin kuzeyindeki gelişmelere ilişkin öyle net ifadeler kullandı ki, bu sözlerin havada uçuştuğunu hissetmemek elde değil.
Resmi kaynaklardan sızan bilgilere göre -ki bunlar artık sır değil- SDG unsurlarına yönelik sabrın taşmak üzere olduğu vurgulanıyor. Sanki bir bardağın kenarına kadar dolmasını izliyoruz ve son damlanın düşmesi an meselesi.
Gerilim Tırmanıyor: Son Noktaya Yaklaşıldı
Bakanlık yetkililerinin dilinden düşürmediği 'son uyarı' ifadesi, aslında her şeyi anlatıyor bize. Diplomasi dilinde böyle sözcükler kullanıldığında, genellikle iplerin koptuğunu anlamalıyız. Tıpkı fırtına öncesi sessizlik gibi, şu an o atmosferi soluyoruz.
Suriye'nin kuzeyinde devam eden bu kedi-fare oyunu artık dayanılmaz bir hal aldı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bölgedeki varlığı ve operasyon yetenekleri tartışılmazken, SDG'nin bu gerçeği görmezden gelmesi anlaşılır gibi değil. Kimse kendini kandırmasın - Türkiye'nin sınır güvenliği konusundaki hassasiyeti herkesin malumu.
Peki Ya Sonrası?
Uzmanların kulislerde fısıldaştığına göre, eğer bu son uyarı de dikkate alınmazsa -ki bence alınmayacak gibi duruyor- o zaman sahne çok farklı bir boyuta evrilecek. TSK'nın elindeki operasyon senaryolarının hayata geçmesi işten bile değil.
Şu an için herkes nefesini tutmuş bekliyor. Bir yanda uluslararası dengeler, diğer yanda bölgesel gerçekler... Ortada ise Türkiye'nin meşru müdafaa hakkı. Bu denklemde kaybeden kim olur dersiniz?
Son dakika gelişmeleri gösteriyor ki, önümüzdeki 48 saat kritik önem taşıyor. Ya masaya oturulacak ya da masalar altüst olacak. Tercih, karşı tarafta.