Gerginlik damarı bu kez de Doğu'nun en hassas sınır hatlarından birinde patladı adeta. Pakistan ordusunun, Afganistan sınırına komşu bölgelerde düzenlediği operasyonlar, Taliban yönetimindeki komşusunu karşı hamle yapmaya itti ve sonuç: İki ülke arasında yeniden alevlenen sınır savaşları.
Olaylar öyle hızlı gelişti ki, bölge sakinleri neye uğradığını şaşırdı. Bir anda gökyüzünü kurşun sesleri kapladı, evlerin camları titremeye başladı. Sanki sınırın iki yakasında sessizce köpüren gerilim, nihayet patlamak için en uygunsuz anı beklemişti.
Sınır Hattında Ateş Çemberi
Pakistan tarafından yapılan açıklamaya göre, güvenlik güçleri "terör örgütlerine yönelik" geniş kapsamlı bir operasyon başlattı. Fakat işler planlandığı gibi gitmedi. Afganistan sınır muhafızları, bu operasyona "sınır ihlali" diyerek karşılık verdi ve iki taraf arasında yoğun silahlı çatışmalar baş gösterdi.
Durum o kadar ciddi ki, bölgede yaşayanlar evlerinden çıkamaz hale geldi. Yollar trafiğe kapatıldı, okullar tatil edildi. İnsanlar, "Acaba bu gece nerede uyuyacağız?" diye düşünmeye başladı. Kimse ne olup bittiğini tam anlayamıyordu.
Diplomatik Kriz Kapıda
Olayların ardından iki ülke yetkilileri karşılıklı açıklamalar yapmaya başladı. Pakistan tarafı, "meşru müdafaa hakkını kullandığını" ileri sürerken, Taliban sözcüsü ise "komşumuzun provokatif eylemlerine asla izin vermeyeceğiz" diyerek rest çekti.
Uluslararası toplum ise olayları endişeyle izliyor. Bölgede istikrarın sağlanması için çaba gösteren aktörler, tarafları sakin olmaya ve diyalog kanallarını açık tutmaya çağırıyor. Fakat bu çağrıların ne kadar etkili olacağını zaman gösterecek.
Aslında bu, iki ülke arasındaki ilk gerilim değil. Tarih boyunca sınır anlaşmazlıkları ve güvenlik endişeleri ilişkileri gerdi durdu. Ancak bu son olay, iplerin iyice gerildiğini gösteriyor. Sanki bir bardak suyun taşması için son damlayı bekliyorduk ve o damla nihayet düştü.
Bölge Halkı İki Ateş Arasında
En çok zararı ise her zamanki gibi sıradan insanlar görüyor. Sınırın her iki tarafındaki köylerde yaşayan aileler, evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Çocuklar okula gidemiyor, çiftçiler tarlalarını sulayamıyor, esnaf dükkanını açamıyor.
"Biz ne Pakistan'ın ne de Afganistan'ın siyasi hesaplarının piyonu olmak istemiyoruz" diyen bir bölge sakini, durumun vahametini özetliyor adeta. İnsanlar sadece normal hayatlarına devam etmek, çocuklarını güvende hissetmek istiyor.
Peki, bu kriz nasıl sonuçlanacak? Uzmanlar, tarafların masa başına oturmaktan başka çaresi olmadığını söylüyor. Fakat gurur ve siyasi hesaplar bazen mantığın önüne geçebiliyor. Umuyoruz ki bu sefer akıl galip gelir ve bölge halkı yeniden huzura kavuşur.