Olay, geçtiğimiz günlerde adeta bir gerilim filmini andıran sahnelerle başladı. Bir vatandaşın polis memurlarına karşı agresif tavrı, işleri çığırından çıkardı. Öyle ki, kendini kaybeden şahıs, elindeki kesici aletle güvenlik güçlerine saldırmaya kalkıştı.
Polis memurları ise -doğal olarak- kendilerini korumak zorunda kaldılar. Ancak işin ilginç yanı, bu müdahalenin hukuki boyutu oldu. Mahkeme, polisin eylemini "meşru savunma" kapsamında değerlendirdi. Yani, kanun nezdinde haklı bulundular.
Olay Nasıl Gelişti?
Şahıs, önce sözlü tacizle başladı işe. Sonra iş fiziksel müdahaleye kadar vardı. Polisler defalarca uyardı, "Dur" dedi, "Yapma" dedi. Ama nafile. Adam adeta gözünü karartmıştı bir kere.
Olay yerine gelen diğer ekipler de duruma müdahale etmek zorunda kaldı. Çünkü ortada ciddi bir güvenlik tehdidi vardı. Neyse ki, polislerin soğukkanlılığı sayesinde olay daha büyük boyutlara ulaşmadan kontrol altına alındı.
Mahkeme Kararını Nasıl Açıkladı?
Mahkeme heyeti, polis memurlarının "meşru savunma" hakkını kullandığına hükmetti. Kararda, "Zorunluluk halinin unsurları oluşmuştur" ifadeleri yer aldı. Yani, polislerin can güvenliği tehlikedeydi ve bu yüzden müdahale etmeleri hukuka uygundu.
Tabii bu karar, özellikle sosyal medyada epey tartışma yarattı. Kimileri "Haklılar" derken, kimileri de "Sınır aşılmış olabilir mi?" diye soruyor. Ancak hukuken durum net: Polis, görevini yaparken saldırıya uğrarsa, kendini koruyabilir.
Olayla ilgili bir başka ilginç detay da, saldırganın daha önce benzer olaylara karışmış olması. Yani, "İlk defa böyle bir şey yapıyor" denilemez. Belki de bu yüzden mahkeme kararında tereddüt etmedi.
