
Hava buz gibiydi Şırnak'ın dağlarında. O gece, belki de en sıradan gece olacak sanmışlardı. Ama öyle olmadı. Hiç olmadı.
Güvenlik güçlerimiz, İdil ilçesine bağlı—adını bile duymak istemediğim—o küçük köyde rutin bir devriye görevindeydi. Her şey sessizdi. Fazla sessiz. İşte o an, o lanet an... Teröristler, kardeş bildiğimiz topraklardan, hiç beklemedikleri bir noktadan ateş açtılar. Alçakça, sinsice.
Çatışma çıktı. Havayı kurşun ve çelik kokusu sardı. İki kahraman askerimiz, o an oracıkta şehit düştü. Dört askerimiz de yaralandı—Allah'tan hayati tehlikeleri yok. Yaralılar derhal helikopterle hastaneye kaldırıldı. Durumları stabil deniyor, ama yürekler acı içinde.
Ve sonra... operasyon. Tüm bölge emniyete alındı. Havadan ve karadan takip başlatıldı. Canileri bulmak, onlara gereken dersi vermek için. Bölgeye çok sayıda güç kaydırıldı. Jandarma, özel harekat... Her yer sarmal.
Bu olay, Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde daha önce yaşanan ve 6 askerin şehit olduğu o korkunç saldırıyı anımsattı insana. Aynı bölge, aynı alçak metod. Sanki bir deja vu... Ama bu sefer sonuç farklı olacak. Olmalı.
Şehitlerimizin isimleri henüz açıklanmadı—ailelerine ulaşılıyor. Mekanları cennet olsun. Geride kalanlara sabır. Yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyoruz. Bu vatan sizlerle ayakta.
Operasyon devam ediyor. Son dakika gelişmeleri bekliyoruz. Gözler o dağlarda...