O sabah her şey sıradan başlamıştı Sakarya'da. Adapazarı Garı'ndaki yolcular, günlük koşturmacanın içinde gidecekleri yerlere yetişmeye çalışıyordu. Ta ki gar binasının içinde kimseye ait olmayan bir çanta fark edilene kadar.
İşte o an her şey değişti. Bir anda istasyonun o sıradan havası, yerini elektriği hissedilen bir gerginliğe bıraktı. İnsanların yüzündeki o sıradan ifade, endişeli bakışlara dönüştü. Kim bilir belki de o sabah kahvaltılarını yarım bırakmak zorunda kalanlar bile vardı.
Güvenlik Önlemleri Devreye Giriyor
Olay yerine ilk ulaşan polis ekipleri, adeta bir saatli bombanın üzerinde yürüyormuşçasına dikkatli davrandılar. Çevredeki herkesi uzaklaştırmakla kalmadılar, bölgeyi de emniyet şeridiyle çevrelediler. Trafik bir anda kesildi - sanki zaman da durmuştu o an için.
Bomba imha uzmanları geldiğinde ise ortam iyice gerildi. Onların o ağır adımları, herkesin yüreğini ağzına getiriyordu. Özel ekipmanlarıyla çantayı incelemeye başladıklarında, istasyon adeta nefesini tutmuştu.
Kontrollü İmha Operasyonu
Uzmanların kararı netti: çanta kontrollü bir şekilde imha edilmeliydi. Bu tür durumlarda en ufak bir risk bile kabul edilemezdi çünkü. Fünye yerleştirilip patlatma işlemi gerçekleştirildiğinde, o 'bum' sesi sadece fiziksel değil, herkesin içinde de yankılandı.
Aslında bu tür olaylar bize bir kez daha gösterdi ki, güvenlik önlemleri asla 'fazla' olmaz. Unutulmuş bir çanta bile bütün bir şehrin gündemini değiştirebiliyor. Neyse ki bu sefer her şey kontrollü bir şekilde sonuçlandı.
Sakarya Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, çantanın içinde patlayıcı madde olmadığının anlaşıldığı belirtildi. Fakat o panik anlarını yaşayanlar için, bu birkaç saat asla unutamayacakları bir deneyimdi.