İsrail medyası ve Batılı istihbarat kaynakları, Türkiye'nin Suriye topraklarına yönelik radar yerleştirme girişimlerinin İsrail'in bölgedeki askeri operasyonları üzerinde ciddi kısıtlamalar yaratabileceği konusunda alarm veriyor. 26 Aralık 2025 tarihinde gündeme gelen bu iddialar, iki ülke arasındaki askeri dengenin yeniden şekillenebileceğine işaret ediyor.
Radar Sistemleri İle Hava Sahası Kontrolü
İsrail merkezli Bhol sitesinin aktardığına göre, analistler Türkiye'nin son haftalarda Suriye'ye radar sistemleri konuşlandırma çabalarının arkasında stratejik bir hedef olduğunu düşünüyor. Bu hedef, İsrail Hava Kuvvetleri'nin Suriye semalarındaki hareket serbestisini sınırlamak olarak öne çıkıyor. Yerleştirilmesi planlanan gelişmiş radar sistemlerinin, İsrail uçaklarının bölgedeki faaliyetlerini tespit edebilecek kapasitede olduğu belirtiliyor.
İsrail'in Tüm Bölge Operasyonları Riske Girebilir
Konuyla ilgili iki ayrı Batılı istihbarat kaynağı, i24NEWS'e yaptıkları değerlendirmede durumun vahim boyutuna dikkat çekti. Kaynaklara göre, Türkiye'nin bu adımı sadece İsrail'in Suriye içindeki operasyonlarını değil, çok daha geniş bir coğrafyayı etkileyecek. İsrail Hava Kuvvetleri'nin, Suriye hava sahasını bir geçiş koridoru olarak kullanarak İran ve Irak'a yönelik düzenlediği operasyonlar da ciddi risk altına girebilir. Bu durum, İsrail için operasyonel kabiliyetlerinde önemli bir daralma anlamına geliyor.
Haberde, Türk radarları tarafından tespit edilme riskinin, İsrail uçaklarının söz konusu hava sahasından geçişlerini son derece riskli hale getirebileceği vurgulandı. Bu da İsrail'in bölgedeki askeri stratejisini ve taktiklerini gözden geçirmesini gerektirebilir.
İsrail'in Suriye Saldırılarındaki Türkiye Faktörü
Batılı istihbarat çevreleri, konuyu daha geniş bir perspektiften değerlendiriyor. Bu kaynaklar, İsrail'in son dönemde Suriye'deki askeri üsleri hedef alan saldırılarının arkasında, sadece bölgesel rakiplerini hedef almak değil, aynı zamanda Türkiye'nin kalıcı bir askeri varlık oluşturma ihtimaline karşı önleyici bir hamle yapma amacının da olabileceğini ifade ediyor. İsrail, Türkiye'nin bölgedeki etkinliğinin artmasını ve kendi operasyonel alanının daralmasını engellemeye çalışıyor olabilir.
Sonuç olarak, Suriye'nin kuzeyindeki bu gelişme, Ortadoğu'nun karmaşık güç dengelerinde yeni bir gerilim ekseni yaratıyor. Türkiye'nin savunma kapasitesini güçlendirmeye yönelik adımları, komşu bölgelerdeki askeri denklemleri de doğrudan etkiliyor. İsrail tarafının yaşadığı 'büyük panik' havası, bölgedeki güç mücadelesinin ne kadar kırılgan ve dinamik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
