Ankara'da bugün gerçekleşen olağanüstü toplantıda iş dünyasının nabzı attı. Tam da herkesin ekonomik gündeme odaklandığını düşündüğü sırada, bambaşka bir gündemle sarsıldı meclis.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu, terörle mücadele konusunda tarihi bir duruş sergiledi. Öyle ki, odalarda hava birden değişiverdi. Sanki herkes aynı dalga boyuna ayarlanmışçasına...
Patronlardan Teröre Geçit Yok!
TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol'un sözleri adeta duvarlarda yankılandı: "Terör örgütlerinin Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik saldırıları karşısında kenetlendik". Bu cümleler boş laflar değildi. İnanın, o salonda her kelimenin ağırlığını hissettim.
Komisyon üyelerinin yüz ifadeleri her şeyi anlatıyordu. Kimi zaman derin düşüncelere dalmış, kimi zaman da onaylarcasına başlarını sallıyorlardı. Öyle bir atmosfer oluştu ki, adeta zaman durdu.
Ekonomi ve Güvenlik İkilemi Değil!
Şunu net olarak söylemeliyim: Ekonomi ile güvenlik arasında bir seçim yapmak zorunda değiliz. TİSK'in bu hamlesi tam da bunu gösteriyor. İş dünyası, terörle mücadelenin ekonomik istikrarın olmazsa olmazı olduğunu artık çok daha iyi kavradı.
Toplantıda altı çizilen en önemli noktalardan biri de buydu. Güvenlik olmadan yatırım, yatırım olmadan kalkınma olmaz. Bu kadar basit!
- Terörle mücadele için tam destek
- Ekonomik istikrar vurgusu
- İş dünyasının birlik mesajı
- Güvenlik-yatırım döngüsünün önemi
Akkol'un şu sözleri ise özellikle dikkat çekiciydi: "Terör örgütlerinin saldırılarına karşı devletimizin yanındayız". Bu ifadeler, iş dünyasının sadece kar odaklı olmadığını, ülke menfaatlerini her şeyin önünde tuttuğunu gösteriyor.
Sonuç: Tek Yürek Olmak
Toplantıdan çıkan sonuç aslında çok net: Türkiye'nin dört bir yanındaki işverenler, terörsüz bir gelecek için tek yürek oldu. Bu dayanışma ruhu, önümüzdeki dönemde hem ekonomik hem de sosyal anlamda çok daha güçlü adımlar atılacağının habercisi.
Ankara'dan yükselen bu sesin, tüm Türkiye'de yankı bulacağına eminim. Çünkü güvenlik olmadan hiçbir şeyin anlamı kalmıyor. İş dünyası bunu en iyi bilen kesim değil midir zaten?
