İzmir'de dün akşam saatlerinde yaşanan olay, adeta bir gerilim filmini aratmadı. Buca ilçesinde bulunan bir karakola yapılan saldırı, hem kolluk kuvvetlerini hem de bölge sakinlerini harekete geçirdi. Saldırganın kimliği ise herkesi şaşkına çevirdi: İran uyruklu bir şahıs.
Olay anına dair ilk görüntüler, güvenlik kameralarına yansıdı. Saldırganın karakola yaklaşırken son derece soğukkanlı davrandığı görülüyordu - neredeyse rutin bir iş yapar gibi. Ancak işin aslı öyle değildi. İçeri girdikten sonra çektiği silahla rastgele ateş açmaya başlaması, her şeyin bir anda değişmesine neden oldu.
Kaçış ve Takip
Saldırının ardından olay yerinden hızla uzaklaşan zanlı, bulunduğu bölgeden adeta buharlaşıvermişti. Polis ekipleri ise hiç zaman kaybetmedi. Öncelikle güvenlik kamerası görüntüleri titizlikle incelendi. Zanlının fiziksel betimlemeleri hızla bir araya getirildi: Uzun boylu, esmer tenli, siyah giyimli...
Bu betimlemeler, operasyon için kritik öneme sahipti. Ekipler, zanlının muhtemel kaçış güzergâhlarını belirleyip bölgede yoğun bir arama başlattı. Sokak sokak, cadde cadde tarama yapıldı. Vatandaşlardan gelen ihbarlar da değerlendirildi - ki aslında bu ihbarların operasyonun seyrini değiştirdiğini söylemek yanlış olmaz.
Yakalama Anı
Nihayet, saatler süren aramanın ardından zanlı, Buca'nın işlek caddelerinden birinde belirdi. Polis ekipleri, anında müdahale etti. Etkisiz hale getirilirken direnmedi - belki de kaçışın imkânsız olduğunu anlamıştı. Üzerinde yapılan aramada ise saldırıda kullandığı silah ele geçirildi.
Zanlının kimlik tespiti ise bir başka sürprizdi: İran pasaportu. Göçmen kaçakçılığı şebekeleriyle bağlantısı olup olmadığı ise soru işaretleri yarattı. Emniyet, zanlının ifadesini alırken bir yandan da uluslararası bağlantılarını araştırmaya başladı bile.
Olayla ilgili soruşturma derinleştirilirken, İzmir Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklama ise şu şekilde: "Olayla ilgili teknik ve fiziki takipler titizlikle sürdürülmüş, kısa sürede zanlı yakalanmıştır. Soruşturma kapsamında gerekli tüm işlemler yapılmaktadır."
Bu olay, aslında güvenlik kameralarının ve hızlı müdahalenin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Zanlının yakalanma sürecindeki detaylar ise adliyeye sevk edilmesiyle netlik kazanacak gibi görünüyor. İzmir, neyse ki bu olayda can kaybı yaşamadı ancak tedirginlik hâlâ devam ediyor.
