Hani derler ya, hayat bazen bir anda altüst olur... İzmir'in o sakin Çeşme ilçesinde öyle oldu işte. Geçtiğimiz günlerde yaşanan o korkunç saldırı, şimdi yeni bir şehit haberiyle yürekleri dağlıyor.
Olay yerinde yaralanan ve tedavi altına alınan polis memuru, tüm müdahalelere rağmen hayata tutunamadı. Doktorlar ne yaptıysa, ne kadar uğraştıysa... Nafile. Şehit vermenin ağır yükü bir kez daha omuzlarımıza bindi.
O Karanlık Anlar
Saldırının detayları hâlâ araştırılıyor ama bildiklerimiz bile tüyler ürpertiyor. Silahlı saldırganlar -kim, neden, nasıl- polis noktasını hedef aldı. Kurşunlar havada uçuştu, insanlar neye uğradığını şaşırdı. İlk anda bir şehit, bir de yaralı vardı. Şimdi...
Şimdi rakam ikiye çıktı. İki aile yıkıldı, iki evin ışığı söndü.
Takip ve Soruşturma
Güvenlik güçleri adeta gece gündüz demeden çalışıyor. Saldırganların izini sürüyorlar -sanki avcılar gibi. Her taşın altına bakıyor, her ipucunun peşine düşüyorlar. Çeşme'deki o korkunç günden beri neredeyse uyku nedir bilmiyorlar.
Olayla ilgili soruşturma derinleştirilmiş durumda. Savcılık devrede, emniyet tüm birimleriyle seferber olmuş. Şüphelilerin kimliği, bağlantıları, motivasyonları... Hepsi mercek altında.
Peki ya insanlar? Sokağa çıkmaya korkuyorlar mı? Bilmiyorum. Ama şunu biliyorum ki, böyle anlarda kenetlenmekten başka çaremiz yok.
Şehitler Unutulmaz
Hayatını kaybeden polis memuru için artık geriye dönüş yok. Ama onun ve mesai arkadaşının hatırası yaşayacak. Bu ülkenin güvenliği için canlarını feda edenler asla unutulmayacak.
Cenaze töreni düzenlenecek -o acı dolu anlar, gözyaşları, hüzünlü dualar... Hepsi yaşanacak. Ve belki de en zoru, iki aile evlerine bir daha asla dönmeyecek evlatlarının boşluğuyla baş başa kalacak.
İzmir -güzel İzmir- bir kez daha sarsıldı. Ama tarih boyunca nice badireler atlattı bu şehir. Bu acıyı da yüreğine gömecek ve ayakta kalacak. En azından ben öyle umuyorum.