28 Yıllık Hukuk Mücadelesi Sonunda Zafer: Gazilik Unvanını Aldı!
28 Yıllık Mücadele Sonunda Gazilik Unvanı

Bazen hayat size en beklenmedik anda bir tokat atar. Sonra da o tokadın etkisinden kurtulmak için neredeyse ömür boyu sürecek bir mücadele başlar. Tam da böyle bir hikaye bu.

Olay 1996 yılında Diyarbakır'da geçiyor. Sıradan bir günde, sıradan bir vatandaşın başına geliyor sıradışı bir olay. Terör örgütü mensuplarının saldırısına uğruyor. Yaralanıyor. Hem de ciddi şekilde.

O anki fiziksel acılar bir yana, asıl sancılı süreç sonrasında başlıyor. Çünkü devlet ona 'gazi' statüsü tanımıyor. Tanımadığı için de maddi ve manevi haklardan mahrum kalıyor.

Pes Etmeyen Bir Ruh

Çoğumuz olsak belki pes ederdik. 'Devlet vermiyorsa vardır bir bildiği' deyip kenara çekilirdik. Ama bu vatandaş öyle yapmıyor. Hakkını aramak için hukuk yoluna başvuruyor.

Diyarbakır 3. İdare Mahkemesi'ne açılan dava, tam bir hukuk maratonuna dönüşüyor. Yıllar geçiyor, dosyalar kabarıyor, duruşmalar birbirini izliyor. İnsan 'Acaba boşuna mı uğraşıyorum?' diye düşünmeden edemiyor.

Zafer Anı

Derken 2024 yılı geliyor. Tam 28 yıl sonra! Mahkeme, o beklenen kararı veriyor: 'Gazi statüsü tanınmalı.'

Karar gerekçesinde şöyle deniyor: 'Başvurucunun terör eylemi sırasında yaralandığı, bu nedenle gazilik statüsü almayı hak ettiği açıktır.'

Bu cümleler, neredeyse otuz yıllık bir mücadelenin özeti gibi. Bir vatandaşın devletle olan hukuk savaşında nihai zaferi.

Sonuç

Bu karar sadece bir kişiyi ilgilendirmiyor aslında. Türkiye'de hakkını arayan, pes etmeyen, yılmadan mücadele eden herkes için bir moral kaynağı. Adaletin bazen geç tecelli etse de en sonunda mutlaka tecelli ettiğinin kanıtı.

Diyarbakır'dan yükselen bu hukuk zaferi, belki de daha nice benzer hikayelere ilham olacak. Kim bilir?