
Dünya, her yıl on binlerce masumun sessiz çığlıklarına kulaklarını tıkıyor. 40 bin bebek—henüz hayatın başında—açlık yüzünden gözlerini bir daha açmamak üzere kapatıyor. Bu, sadece bir istatistik değil; her biri bir ailenin yıkılışı, bir umudun sönüşü.
Küresel Çapta Bir İnsanlık Krizi
BM verileri, durumun vahametini gözler önüne seriyor. Sahra Altı Afrika’dan Güney Asya’ya uzanan bu kriz, özellikle çatışma bölgelerinde katlanarak büyüyor. Anneler, çocuklarını kollarında kaybederken, dünya liderleri ‘raporları inceliyor’.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), bu yılki verilerde çarpıcı bir artış olduğunu belirtiyor. “Her 10 dakikada bir çocuk açlıktan ölüyor” ifadesi, durumun aciliyetini vurguluyor.
Nedenler ve Çözüm Önerileri
- Çatışmalar: Yemen, Sudan gibi bölgelerde savaş, gıda erişimini imkânsız kılıyor.
- İklim Değişikliği: Kuraklık ve sel felaketleri tarımı vuruyor.
- Ekonomik Krizler: Gıda fiyatlarındaki artış, yoksul aileleri çaresiz bırakıyor.
Uzmanlar, acil gıda yardımı ve uzun vadeli tarım projeleriyle bu krizin önüne geçilebileceğini savunuyor. Ancak, uluslararası toplumun harekete geçmesi şart.
Peki, biz ne yapabiliriz? Belki de ilk adım, bu sessiz çığlıkları duymak ve yaymak. Çünkü unutmayalım: Bir bebeğin açlıktan ölmesi, hepimizin ayıbıdır.