Almanya'nın Hessen eyaletinde, duruşma sırasında başörtüsünü çıkarmayacağını beyan eden Müslüman bir hukukçunun yargıç veya savcı olma başvurusu, mahkeme kararıyla reddedildi. Darmstadt İdare Mahkemesi, eyalet Adalet Bakanlığı'nın başvuruyu 'tarafsızlık ilkesine aykırı' bularak reddetme kararını onadı.
Mahkeme Kararının Gerekçesi ve Detaylar
Davaya konu olan olayda, Müslüman bir avukat, devlet hizmetine girerek yargıç veya savcı olmak için başvuruda bulundu. Ancak aday, başörtüsünü dini bir yükümlülük olarak gördüğünü ve duruşmalar da dahil olmak üzere hiçbir koşulda çıkarmayacağını bildirdi. Hessen Adalet Bakanlığı ise bu durumu, özellikle sözlü duruşmalarda devletin ideolojik ve dini açıdan tarafsızlık ilkesiyle bağdaşmadığı gerekçesiyle başvuruyu geçersiz saydı.
Mahkeme, bakanlığın bu yaklaşımını destekleyen bir karara imza attı. Karar gerekçesinde, "Objektif bir gözlemcinin, bir hakim veya savcının duruşma sırasında İslami başörtüsü takmasını, devletin dünya görüşü ve din açısından tarafsızlığına bir müdahale olarak algılayabileceği" ifadesi kullanıldı. Mahkeme, dini anlam taşıyan bir kıyafetin, devletin bu temel ilkesiyle çeliştiği görüşünü benimsedi.
Kararın Sonuçları ve İtiraz Hakkı
Darmstadt İdare Mahkemesi'nin 4 Aralık 2025 tarihinde açıkladığı bu karar, söz konusu hukukçunun Hessen eyaletinde yargıç veya savcı olma yolunu şu an için tamamen kapatmış oldu. Mahkeme, kararın bu sonucu doğurduğunu kabul etmekle birlikte, adayın mevcut düzenlemeleri bilerek ve gönüllü olarak başvurmuş olmasının durumu hafiflettiğini de vurguladı.
Karar, hukukçunun eyaletteki yargı kariyerini engellese de, sürecin tamamen sona erdiği anlamına gelmiyor. Genç hukukçu, aldığı bu ret kararına karşı bir üst mahkemeye itiraz etme hakkını halen saklı bulunduruyor. Bu durum, benzer vakalar için de emsal niteliği taşıyabilecek bir içtihat oluşturma potansiyeli taşıyor.
Almanya'da Kamu Görevliliği ve Dini Semboller
Bu karar, Almanya'da kamu görevlilerinin, özellikle de yargının tarafsızlık sembolü olarak görülen hakim ve savcıların, dini semboller taşıması konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Hessen eyaleti, belirli kamu görevlerinde dini kıyafetlerin giyilmesine kısıtlamalar getiren eyaletler arasında yer alıyor.
Mahkemenin kararı, devletin tarafsızlığının korunması ile bireylerin dini inançlarını özgürce yaşama hakkı arasındaki dengeyi nasıl kurması gerektiği sorusunu bir kez daha gündeme getirdi. Bu olay, Avrupa'da göçmen entegrasyonu, dini özgürlükler ve laiklik ilkesi eksenindeki daha geniş tartışmaların da somut bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
