Almanya'da Fahri Yargıçlık Skandalı: Başörtüsü Yasağı Mesleki Hayatın Önüne Mi Set Çekti?
Almanya'da Başörtüsü Yasağı: Fahri Yargıçlık Reddi

İnanın, duyduğumda gözlerime inanamadım. Almanya'da, hukukun üstünlüğünün timsali olması gereken bir mahkeme, tam da bu ilkeyi çiğneyen bir karara imza attı. Olayın merkezinde, ismini saklayacağımız -ama haber kaynağımızda Meryem Ö. olarak geçen- bir avukat var.

Kendisi, Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde fahri yargıç olarak görev almak istemiş. Normalde bu tür atamalar formalite sayılır - ta ki bu seferki gibi bir engelle karşılaşana kadar.

Resmi Gerekçe: Tarafsızlık İlkesi

Hamm İş Mahkemesi, bu talebi geri çevirmiş. Peki gerekçe ne mi? Avukat hanımın başörtüsü takması! Mahkeme, başörtüsünün 'tarafsızlık ilkesi'ni zedeleyebileceğini iddia etmiş.

Bu karar, hukuk çevrelerinde adeta bomba etkisi yarattı. Çünkü şu ironiye bakın: Adaletin dağıtıldığı bir kurum, kendi içinde böylesine tartışmalı bir ayrımcılığa imza atıyor.

Avukatın Savunması Çarpıcı

Avukat Meryem Ö., mahkemeye verdiği cevapta şunları söylüyor: "Başörtüm kişisel inancımın bir parçası. Mesleki yeterliliğimi veya tarafsızlığımı etkilemez." Haklı değil mi sizce de?

Aslında bu, Almanya'da bir ilk değil. Benzer tartışmalar daha önce de yaşandı. Ama her seferinde, bu ülkenin çokkültürlü yapısına gölge düşüyor.

  • 2015'te federal Anayasa Mahkemesi, başörtüsü yasağının ancak 'somut tehdit' durumunda uygulanabileceğine hükmetti
  • Buna rağmen eyalet mahkemeleri kendi yorumlarını getirmeye devam ediyor
  • Bu da uygulamada standart bir yaklaşım olmadığını gösteriyor

Hukukçular Ne Diyor?

Konuştuğumuz bazı hukukçular, bu kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu düşünüyor. Biri şunu söyledi: "Mahkeme, Alman Anayasası'nın 4. maddesinde garanti altına alınan din özgürlüğünü görmezden geliyor."

Diğer yandan, Almanya'da son yıllarda göçmen karşıtı söylemlerin arttığı da bir gerçek. Acaba bu karar, bu iklimden bağımsız mı alındı? Cevabını bilmek zor.

Şu an avukatın elinde iki seçenek var: Ya bu kararı temyiz edecek - ki bu uzun ve yıpratıcı bir süreç - ya da pes edecek. Umarım hukuk galip gelir de, adalet yerini bulur.

Bu olay bize gösterdi ki, modern demokrasilerde bile önyargılar kolay kolay yıkılmıyor. İnsan ister istemez düşünüyor: Acaba gerçek mesele başörtüsü mü, yoksa görünür olan Müslüman kimliği mi?