Madrid'deki o tarihi salon adeta nefesini tutmuştu. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay kürsüye çıktığında, sadece bir yerel yönetici değil, adeta tüm insanlığın vicdanı konuşuyordu. Uluslararası Yerel Yönetimler Birliği'nin (UCLG) Dünya Konseyi toplantısında yaşananlar, diplomasi tarihine not düşülecek cinstendi.
Altay'ın ses tonundaki o titreme -belki yorgunluktan, belki öfkeden- her kelimesine ayrı bir anlam katıyordu. "Gazze'de savaşın fiilen sona ermesi elbette sevindirici" diye başladı konuşmasına, "ama asla yeterli değil." Cümleler dökülürken, salondaki yüzlerce delegenin gözlerinde aynı soru vardı: Peki şimdi ne olacak?
Unutulmayacak Acılar
İşte tam o anda Altay, konuşmasının belki de en çarpıcı bölümüne geçti. "Gazze'de yaşananlar" dedi, "sadece istatistiklerle anlatılabilecek basitlikte değil." Sanki her kelimeyi özenle seçiyordu: "Orada yıkılan binaların enkazı altında kalan hayaller var. Kaybolan çocukluklar, sönen umutlar, parçalanan aileler..."
Salonda çıt çıkmıyordu. Kimi delegeler not alıyor, kimi ise başını önüne eğmiş dinliyordu. Altay'ın vurgusu netti: "Bu acılar asla unutulmamalı. Hafızalardan silinmemeli."
Tazminat Zorunluluğu
Peki ya sonra? Altay'ın bu soruya yanıtı, uluslararası hukukun en temel prensiplerine dayanıyordu. "İsrail" diye vurguladı, "Gazze'de sebep olduğu maddi ve manevi tahribatın bedelini ödemek zorunda."
Aslında söylediği şey çok basitti - adaletin tecelli etmesi gerekiyordu. "Yıkılan hastaneler, okullar, altyapı... Bunların hepsi uluslararası hukukun gerektirdiği şekilde tazmin edilmeli." Altay'ın sesi bu noktada daha da gürleşti: "Sadece binaların değil, hayatların da bedeli ödenmeli."
Yerel Yönetimlerin Sorumluluğu
Toplantıda ilginç bir detay daha vardı - yerel yönetimlerin küresel meselelerdeki rolü. Altay tam da bu noktaya parmak bastı. "Biz yerel yöneticiler" diye açıkladı, "sadece kendi şehirlerimizin sorunlarıyla ilgilenmekle yetinemeyiz."
Onun için insan hakları evrenseldi. "Gazze'de yaşananlar hepimizin meselesi" diye ekledi. "Çünkü insanlık onuru parçalanamaz bir bütün."
Konuşma bittiğinde salondan yükselen alkış, sadece bir konuşmacıyı değil, söylenenleri onaylayan bir uluslararası topluluğu işaret ediyordu. Belki de o an, Konya'dan yükselen bu sesin dünyanın dört bir yanında yankılanacağının işaretiydi.
Altay'ın Madrid'den gönderdiği mesaj netti: Savaş bitmiş olabilir, ama mücadele bitmedi. Adalet arayışı, tazminat talebi ve insanlık onurunun korunması için verilen mücadele devam edecek. Ve bu mücadelede yerel yönetimler de üzerine düşeni yapacak.