Birleşmiş Milletler'in son verileri, Gazze'deki insani krizin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Ateşkes anlaşmasının yürürlükte olduğu dönemde bile İsrail güçlerinin Filistinli çocukları öldürmeye devam ettiği belgelendi.
Çocuk Ölümlerinde Ürkütücü Tablo
UNICEF'in açıkladığı verilere göre, 10 Ekim'den bu yana geçerli olan ateşkese rağmen İsrail işgal güçleri 67 Filistinli çocuğu daha hayatından etti. Bu rakam, ateşkes döneminde her gün ortalama en az 2 çocuğun öldürülmesi anlamına geliyor.
UNICEF Sözcüsü'nün yaptığı açıklamada, Gazze'deki çocukların soğuk kış gecelerinde ısınma, yalıtım ve battaniye eksikliği nedeniyle üşüdüğüne dikkat çekildi. BM Dünya Gıda Programı (WFP) ve İletişim Direktörü Martin Penner de bölge halkının kış koşulları konusunda endişeli olduğunu vurguladı.
Sağlık Krizi ve Yıkım Devam Ediyor
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Filistin Temsilcisi Rik Peeperkorn'un açıklamalarına göre, 16 bin 500'den fazla Filistinli hasta hala Gazze Şeridi dışında tıbbi tahliyeye ihtiyaç duyuyor. Bu durum, bölgedeki sağlık sisteminin içinde bulunduğu çöküşü gözler önüne seriyor.
Middle East Eye sitesindeki habere göre İsrail güçleri, Gazze Şeridi'nde sarı hat gözetmeksizin Filistinlilerin zar zor ayakta kalan evlerini sistematik olarak yıkmaya devam ediyor. Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü de Gazze halkının korkunç kış şartlarıyla yeniden yüzleşmek zorunda kaldığını bildirdi.
Uluslararası Tepkiler ve Medya Çarpıtması
Alman Küresel ve Bölgesel Çalışmalar Enstitüsü (GIGA) tarafından ağustosta 1050 katılımcıyla yapılan anketin sonuçları çarpıcı veriler ortaya koydu. Almanya'da yaşayanların yüzde 65'i İsrail ordusunun Gazze'de savaş suçu işlediğini düşünüyor.
Media Bias Meter grubunun analizine göre ise The New York Times, BBC, Le Monde, Spiegel gibi 8 büyük medya kuruluşu, haber içeriklerinde tutarlı şekilde İsrail'in bakış açısını desteklerken Filistinlilerin perspektifini marjinalleştiriyor ve Gazze'de yaşananları çarpıtıyor.
Diplomatik gerilimler de tırmanmaya devam ediyor. İsrail Yerleşim Bakanı Orit Strock, aralarında Likud Milletvekili Amit Halevi'nin de bulunduğu bir grupla Türkiye'nin işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Filistin nezdindeki Kudüs Başkonsolosluğu önünde provokatif açıklamalar yaptı.
