Derya Yanık, bugün yaptığı açıklamada adeta bir tokat gibi çarpan gerçekleri dile getirdi. 'Güçlü olmalıyız' derken aslında neyi kastettiğini anlamak için biraz daha derine inmek gerekiyor. Çünkü o, sadece fiziksel bir güçten bahsetmiyor.
Toplum olarak bir arada durmanın, dayanışmanın, birbirimizi anlamanın önemine vurgu yapan Yanık, 'Geçmişte yaşanan acıların tekrarlanmaması için hepimizin üzerine düşen görevler var' diye ekliyor. Sanki her kelimesiyle şunu fısıldıyor: 'Uyanın!'
Neden Şimdi Bu Açıklama?
Son dönemde artan şiddet olayları ve toplumsal huzursuzluklar, Bakan'ı harekete geçirmiş gibi görünüyor. 'Birileri bizi bölmeye çalışıyor' derken aslında kimlere gönderme yaptığını tahmin etmek zor değil. Ama o, suçlamak yerine çözüm üretmeyi tercih ediyor.
İşte tam da bu noktada devreye sosyal hizmetler giriyor. Yanık'a göre, toplumun her kesimine ulaşmak, dezavantajlı grupları güçlendirmek ve herkesin eşit fırsatlara sahip olmasını sağlamak en önemli öncelikleri arasında.
Peki Nasıl Bir Güçten Bahsediyoruz?
- Ekonomik bağımsızlık
- Eğitimli bir toplum
- Psikolojik dayanıklılık
- Kültürel bütünlük
Bakan'ın altını çizdiği nokta şu: 'Güçsüz toplumlar, tarihin karanlık sayfalarında kaybolup gider.' Belki de bu yüzden sosyal politikalar artık lüks değil, zorunluluk haline geldi.
Konuşmasının en çarpıcı kısmı ise şu oldu: 'Geçmişte yaşanan acılar, gelecekte tekrarlanmasın diye çalışıyoruz.' Sanki her kelimesiyle bir çağrı yapıyor: 'Hep birlikte daha güçlü olalım!'
