Dünya eğitim sistemindeki değişim rüzgarları hız kesmeden eserken, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'den dikkat çeken açıklamalar geldi. Bakan Tekin, adeta bir eğitim seferberliğinin eşiğinde olduğumuzu hissettiren sözleriyle, insan hakları bilinciyle donanmış bir neslin yetişmekte olduğunu vurguladı.
"Eğitimdeki bu küresel dönüşüm," diyor Tekin, "sadece matematik ya da fen bilgisi öğretmekten çok daha öte bir misyon taşıyor." Gerçekten de, onun ifadelerinden anlıyoruz ki, artık ezberci eğitim modelleri tarihe karışıyor. Yerine -insan onurunu merkeze alan- çok daha kapsayıcı bir sistem geliyor.
Eğitim Artık Sadece Diploma Değil
Bakan'ın dediğine göre, dünyadaki tüm eğitim sistemleri adeta bir metamorfoz geçiriyor. Kimi ülkelerde yavaş, kimi ülkelerde hızlı... Ama sonuç olarak hepsi aynı noktaya doğru evriliyor: İnsan haklarına saygılı bireyler yetiştirmek.
Peki bu ne demek? Aslında çok basit: Çocuklarımız sadece test çözmeyi değil, birbirine saygı duymayı öğrenecek. Sadece sınav kazanmayı değil, farklılıklara hoşgörü göstermeyi bilecek. Belki de en önemlisi -ki Bakan'ın altını çizdiği nokta bu- her bireyin doğuştan gelen haklarının farkında olacaklar.
Geleceğin Eğitim Haritası
Tekin'in vizyonu oldukça net: "İnanıyorum ki," diye ekliyor, "eğitim sektöründeki bu evrensel dönüşüm, nihayetinde herkesin insan haklarına tam anlamıyla sahip çıkacağı bir dünyanın kapılarını aralayacak."
Bu sadece bir bakanın sıradan bir açıklaması değil aslında. Daha çok, eğitimin ruhuna dair bir manifesto gibi. Çünkü artık anlıyoruz ki, okullar sadece bilgi aktaran kurumlar olmaktan çıkıp, insanlık değerlerini yeşerten bahçelere dönüşmeli.
Velhasıl, Bakan Tekin'in bu sözleri eğitim camiasında yankı bulacak gibi görünüyor. Kim bilir, belki de torunlarımız bugünleri "insan hakları eğitiminin başlangıcı" olarak anacaklar. En azından umudumuz bu yönde...