Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bugün yaptığı açıklamalarla adeta Ortadoğu barışı için yeni bir sayfa açtı. Filistin meselesi -ki bu konuda kim ne derse desin- artık kangren olmuş durumda. Ama Tunç'un söyledikleri, en azından bir umut ışığı yakıyor gibi.
Bakan şunu net bir şekilde ifade etti: "Filistin sorunu, bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan asla çözülemez." Bu cümle aslında her şeyi özetliyor sanki. Yıllardır süren bu kısır döngüden çıkışın tek yolu bu görünüyor.
Uluslararası Topluma Sessiz Çağrı
Tunç'un konuşmasında dikkat çeken bir diğer nokta, uluslararası topluma yaptığı sessiz çağrıydı. "Dünya artık bu meseleye daha insani bakmalı" derken aslında herkesin bildiği ama kimsenin tam anlamıyla üzerine gitmediği bir gerçeği vurguladı.
Şöyle düşünün: Onlarca yıldır süren bir çatışma, sayısız kayıp, bitmek bilmeyen acılar... Ve hala kalıcı bir çözüm yok. Bu kadar basit değil elbette ama Bakan'ın dediği gibi, bağımsız bir devlet fikri en azından bir başlangıç noktası olabilir.
Türkiye'nin Aktif Rolü
Türkiye'nin bu konudaki pozisyonu hiç değişmedi aslında. Tunç'un altını çizdiği gibi, Ankara her zaman Filistin halkının yanında oldu, olmaya da devam edecek. Bu sadece siyasi bir duruş değil, aynı zamanda insani bir sorumluluk.
Belki de en çarpıcı olanı, Bakan'ın "Biz bu konuda üzerimize düşeni yapmaya hazırız" mesajıydı. Bu ifade, Türkiye'nin bölgedeki barış çabalarında daha aktif bir rol alabileceğinin sinyalini veriyor gibi.
Peki ya sonuç? Tunç'un dediği gibi, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı artık uluslararası arenada daha güçlü bir şekilde desteklenmeli. Bu sadece bölgesel değil, küresel bir barış meselesi haline geldi çünkü.
Özetle -ve bence bu çok önemli- bağımsız bir Filistin devleti fikri artık sadece bir hayal değil, bir zorunluluk. Tunç'un da dediği gibi, bu olmadan Ortadoğu'da kalıcı barıştan söz etmek maalesef mümkün görünmüyor.