Gördüğüm en ironik durumlardan biriyle karşı karşıyayız. Eğitim-Bir-Sen'in alternatifi olarak piyasaya sürülen Eğitim-İş Sendikası, tam da beklenmedik bir yerden destek bulmuş görünüyor. Hem de kimden mi? LGBT lobisinden!
Olay şu: Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada dolaşan bir iddia, aslında buzdağının görünen kısmıymış meğerse. Eğitim-İş Sendikası'nın, başörtüsü yasağını savunması ve bu doğrultuda politikalar izlemesi, batılı fonların dikkatini çekmiş olacak ki...
Fon Skandalı Tüm Çıplaklığıyla Ortaya Çıktı
İşin en can alıcı noktası şu: Sendikanın mali kaynakları incelendiğinde, uluslararası LGBT örgütleriyle bağlantılı fonlardan ciddi miktarda para aktığı gözlemlenmiş. Bu durum, eğitim çalışanları arasında şok etkisi yarattı doğrusu.
Düşünsenize - bir yanda geleneksel değerleri savunduğunu iddia eden bir sendika, diğer yanda batılı değerleri dayatan fonlar. Ne garip değil mi?
Eğitim-İş'in İkircikli Tutumu
Sendika yöneticileri, konuya ilişkin açıklama yapmaktan kaçınıyorlar. Sanki kedi dilini yalamış da... Aslında bu sessizlik, her şeyi anlatıyor bence. Fon kaynaklarının şeffaf olmaması, akıllarda soru işareti bırakıyor doğal olarak.
Eğitim-Bir-Sen'den kopan isimlerin kurduğu bu yapı, meğer hiç de masum amaçlarla yola çıkmamış. Başörtüsü yasağını savunarak batılı çevrelerin sempatisini kazanmayı hedeflemişler adeta.
Eğitim Çalışanları Ne Diyor?
Durumdan haberdar olan öğretmenler ve eğitim emekçileri ise hayal kırıklığı içinde. Bir öğretmen, "Bizi temsil ettiğini iddia eden bir sendikanın bu tür bağlantılar içinde olması yürek burkuyor" diyor. Haklı değil mi?
Bir diğeri ise daha net konuşuyor: "Sendikanın asıl amacının eğitim çalışanlarının haklarını korumak olmadığı artık su götürmez bir gerçek."
Peki Ya Sonuçları?
Bu skandal, sendikanın inandırıcılığını ciddi şekilde zedelemiş durumda. Üye sayısında düşüşler yaşanacağı konuşuluyor. Hatta bazı bölgelerde istifa dalgası bile başlamış.
Aslında mesele sadece bir sendikanın fon kaynakları değil. Daha derinlerde, eğitim sistemimiz üzerinden yürütülen kültürel bir savaş var gibi görünüyor. Ve maalesef bazı yerli aktörler, bilerek ya da bilmeyerek bu savaşın piyonları haline gelmiş.
Velhasıl, eğitim camiası yeni bir tartışmanın eşiğinde. Sendikaların bağımsızlığı, şeffaflığı ve asli görevlerinden sapma riski... Tüm bu konular, uzun süre gündemimizde kalacak gibi görünüyor.
