Gazze İçin Vicdan Çağrısı: Diyanet'ten Cuma Hutbesinde Çarpıcı Mesajlar
Diyanet'ten Gazze İçin Vicdan Çağrısı

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu haftaki Cuma hutbesi, adeta yürekleri dağlayan bir çağrıyla başladı. Mikrofonu eline alan hatipler, Gazze'de devam eden insanlık dramını 'asrın utancı' olarak nitelendirirken, gözlerden kaçan detaylara parmak bastı.

"Bir çocuğun gözyaşının düştüğü yerde, insanlık ölür" diyen hutbe metni, dinleyenleri derinden sarstı. Öyle ki, cami avlularında duygusal anlar yaşandı, cemaatin gözleri doldu. Kimi zaman sessizlik çöktü, kimi zaman iç geçirmeler duyuldu.

Rakamlar Değil, Hayatlar

Hutbede dikkat çeken noktalardan biri, istatistiklerin ötesine geçen bir dil kullanılmasıydı. "Şu kadar ölü, bu kadar yaralı" demek yerine, kaybolan hayatlardan bahsedildi. Bir babanın sırtında taşıdığı yaralı kızı, annesiz kalan bebekler, kitaplarıyla birlikte gömülen öğrenciler... Hepsi tek tek anıldı.

İşin ilginç yanı, hutbenin sadece Müslümanlara değil, tüm insanlığa hitap etmesiydi. "Bu sınavı geçemezsek, hepimiz kaybederiz" vurgusu yapıldı. Belki de ilk kez, bir dini metinde evrensel insani değerler bu denli öne çıkarıldı.

Peki Ne Yapmalı?

Hutbe, sadece eleştiriyle yetinmedi. Somut adımlar önerdi:

  • Dualarımızda Gazze'ye özel yer vermek
  • Maddi yardımları artırmak
  • Uluslararası platformlarda sesimizi yükseltmek
  • Medyada doğru bilgi yayılmasına katkı sağlamak

Son bölümde ise umut vurgusu yapıldı: "Zulüm sonsuza dek sürmez. Şafak sökecek, elbet bir gün..." diyerek bitirildi hutbe. Cemaatten bazıları "amin" diye karşılık verirken, bazıları derin düşüncelere daldı.

Bu hutbe, sıradan bir vaaz olmanın çok ötesinde, adeta bir insanlık manifestosuydu. Diyanet'in bu çıkışı, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Kimileri "Artık söz değil, eylem zamanı" diye yazarken, kimileri de bu mesajların dünya liderlerine ulaşması gerektiğini vurguladı.