Gözlerinizi kapatın ve düşünün. Yüzlerce kilometre yukarıdan, soğuk uzay boşluğundan bakıyorsunuz Dünya'ya. Normalde görmeniz gereken, Afrika'nın o bildik toprak rengi, yeşilin tonları belki. Ama Sudan'ın El-Faşir kentinde göreceğiniz şey, içinizi ürpertecek cinsten.
Evet, yanlış duymadınız. Uzaydan bile görülebiliyor bu korkunç manzara. Sanki birisi koca bir şehrin üzerine kırmızı boya dökmüş gibi. Oysa o kırmızı, boya filan değil. İnsan kanı.
Uydu Görüntüleri Dehşeti Belgelerken
Öyle sıradan bir çatışma değil yaşanan. Öyle iki tarafın birbirine ateş etmesi falan da değil. Bu, tam anlamıyla bir katliam. Ve teknoloji, bu vahşeti belgelemekte sınır tanımıyor artık.
Uyduların çektiği son görüntüler, El-Faşir'in adeta kan gölüne döndüğünü gösteriyor. Şehrin sokakları, meydanları, evlerin avluları... Her yer kıpkırmızı. İnsanın içini acıtan, midesini bulandıran bir manzara.
Düşünsenize, uzay teknolojisi normalde bilimsel araştırmalar, hava durumu tahminleri için kullanılır. Şimdi ise insanlık dramını belgeliyor. Ne ironi değil mi?
Rakamlar Soğuk, Gerçekler Daha da Soğuk
Resmi rakamlara göre -ki ben bu rakamların gerçeği yansıtmadığını düşünüyorum- binlerce insan hayatını kaybetmiş. Yaralı sayısı ise tahmin edilemeyecek kadar fazla. Ama rakamlar ne kadar soğuk olursa olsun, gerçek çok daha acımasız.
Her bir rakamın arkasında bir anne, bir baba, bir çocuk var. Sokaklara akan kan, onların hayalleri, umutları, sevdaları aslında. Bu kadar basit değil yani.
Ve en kötüsü, bu katliam hala devam ediyor. Her geçen gün daha fazla kan akıyor toprağa. Daha fazla hayat sönüyor.
Dünya Seyirci Mi Kalıyor?
Şu soruyu sormadan edemiyor insan: Dünya bu vahşete neden seyirci kalıyor? Uzaydan bile görülebilen bu insanlık dramı, neden uluslararası toplumun daha güçlü tepkisini çekmiyor?
Belki de Sudan çok uzak geliyor bazılarına. Oysa mesafelerin önemi yok artık bu kadar teknoloji varken. Görüyoruz, biliyoruz ama bir türlü harekete geçemiyoruz. Ya da geçmek istemiyoruz.
İnsan haklarından bahsedenler, demokrasi dersleri verenler nerede şimdi? El-Faşir'de akan kan, onların nutuklarını utandırmıyor mu?
Yerel Halkın Çığlığı Duyulmuyor
Bölgeden gelen haberlere göre -ki bu haberlere ulaşmak bile neredeyse imkansız hale geldi- insanlar temel ihtiyaç maddelerinden bile yoksun. Su, yiyecek, ilaç... En basit insani ihtiyaçlar bile karşılanamıyor.
Ve tıbbi yardım? Unutun gitsin. Hastaneler ya yıkılmış ya da çalışamaz durumda. Doktorlar, hemşireler... Onlar da ya kaçmış ya da hayatını kaybetmiş.
Geride kalanlar ise ölümle burun buruna yaşıyor. Her an, her saniye tetikte. Kim bilir kaç çocuk, annesinin kucağında can veriyor şu anda bile?
Bu görüntüler bize ne anlatıyor peki? Belki de insanlığın geldiği noktayı. Teknolojide devrim yapmışız, uzaya çıkıyoruz, yapay zeka geliştiriyoruz ama en temel insani değerleri unutmuşuz.
El-Faşir'de olanlar sadece Sudan'ın sorunu değil. Bu, tüm insanlığın ayıbı. Uzaydan görülen o kırmızı lekeler, aslında hepimizin yüzündeki kırmızı utanç lekeleri.
Peki ne yapacağız? Seyirci mi kalacağız yoksa? Sanmam. En azından umuyorum ki bu görüntüler birilerini harekete geçirir. Belki de geç kalınmıştır ama yine de bir şeyler yapılmalı.
Çünkü El-Faşir'de akan kan, sadece Sudan'ın topraklarını değil, hepimizin insanlığını kirletiyor.
