Emine Erdoğan'dan Çarpıcı Çağrı: Gazze'deki Çocukların Eğitimi İçin Acil Hareket Zamanı!
Emine Erdoğan'dan Gazze'deki Çocuklar İçin Acil Eylem Çağrısı

Dünya liderleri New York'ta toplanmış, insani meseleleri tartışıyordu ama orada, o salonda, belki de en çok hissedilen şey yüzlerce kilometre uzaktaki Gazze'deydi. Emine Erdoğan, BM İnsani İşler Zirvesi'nde kürsüye çıktığında, sadece bir lider eşi olarak değil, bir anne olarak konuştuğu her haliyle belliydi.

Ve ne dedi biliyor musunuz? Kelimeleri adeta yüreğinizde hissediyordunuz. "Gazze'deki çocuklar" dedi, "sadece fiziksel değil, eğitimsel bir yıkımın içindeler." Okulların yıkıldığını, eğitimin durma noktasına geldiğini anlatırken, salondaki sessizlik her şeyi anlatıyordu aslında.

Uluslararası Topluma Sert Çıkış

Şöyle bir düşünün: Kaç nesil kaybolup gidecek? Emine Hanım'ın da altını çizdiği gibi, bu çocuklar sadece bugünü değil, yarınlarını da kaybediyorlar. BM'ye ve uluslararası topluma yönelttiği eleştiriler ise oldukça sertti. "Sessiz kalmakla suça ortak oluyorsunuz" derken, aslında hepimizin içinde bir yerde hissettiği ama dile getiremediği o rahatsızlığı dile getiriyordu.

Türkiye'nin bölgeye yönelik insani yardımlarından da bahsetti - ki zaten bu konuda kimsenin söyleyecek sözü yok. Ama asıl vurgulamak istediği, kalıcı çözümlerin gerekliliğiydi. Geçici yardımlar yetmez, demeye getirdi. Eğitimin devamlılığı için somut adımlar atılmalı, diye ısrar etti.

Bir Annenin Yürek Sesi

İnsan dinlerken, sadece siyasi bir konuşma değil, bir yürek sesi duyduğunu hissediyor. Orada, o kürsüde, tüm dünyaya seslenen bir anne vardı. Gazze'deki çocukların eğitimi için "acil eylem" çağrısı yaparken, aslında hepimizin vicdanına sesleniyordu.

Peki ya sonra? Bu çağrı karşılık bulacak mı? Uluslararası toplum bu kez farklı davranacak mı? Bunların cevabını zaman gösterecek ama Emine Erdoğan'ın o salonda yankılanan sözleri, en azından bir gerçeği bir kez daha tüm çıplaklığıyla önümüze koydu: Gazze'deki çocukların eğitim hakkı, hepimizin meselesi.