Düşünsenize, ofise gidiyorsunuz ve ne giyeceğinize kendiniz karar veremiyorsunuz. Eskiden böyle şeyler normal karşılansa da artık değişim rüzgarları esiyor. Nihayet bir adım atıldı diyebiliriz.
Federasyonlara yapılan bu çağrı gerçekten dikkat çekici. İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'ndan gelen mektup, belki de birçok çalışanın içten içe beklediği şeydi. Kimi zaman resmiyetin soğuk yüzü olarak görülen kıyafet kuralları, artık daha insani bir boyuta taşınıyor.
Peki Bu Mektupta Ne Yazıyor?
Özetle şunu söylüyor: "Artık yeter!" Çalışanların kılık kıyafet tercihlerine saygı gösterilsin. Din, inanç, düşünce - bunların hepsi kişinin özel alanı. İşyerleri de bu özelliklere saygı duymak zorunda.
Aslında olay şu: Geçen yılın ekim ayında yayınlanan bir genelge var. İşte o genelge, kamu kurumlarında kıyafet serbestisi getirmişti. Ama görünen o ki federasyonlar bu konuda biraz geride kalmış. Sanki "bizim işimiz daha resmi" havasındalar.
Neden Şimdi?
İyi soru! Çünkü zaman değişti. Artık insanlar kendilerini ifade etmek istiyor. Üniforma gibi giyinmek zorunda hissetmek - bu biraz modası geçmiş bir yaklaşım değil mi sizce de?
Kurumun mektubunda vurgulanan bir nokta var ki gerçekten önemli: Ayrımcılık yapılamaz. İster başörtüsü takıyor olun, ister takmıyor olun - bu sizin tercihiniz. Aynı şekilde sakal, bıyık ya da herhangi bir kişisel stil... Hepsi saygıyı hak ediyor.
Şöyle bir etrafa bakınca aslında birçok özel sektör firmasının bu konuda daha esnek olduğunu görüyoruz. Hatta bazıları "giyinin rahat hissettiğiniz gibi" diyor. Peki neden federasyonlar bu kadar katı kalmak zorunda?
Pratikte Ne Değişecek?
- Artık çalışanlar dini inançlarına uygun kıyafet giyebilecek
- Kişisel tercihler daha fazla saygı görecek
- İşe alımlarda kıyafet nedeniyle ayrımcılık yapılamayacak
- Çalışma ortamı daha kapsayıcı hale gelecek
Aslında bu değişim sadece kıyafetle ilgili değil. Daha derin bir mesaj var: "Farklılıklarımızla bir aradayız ve bu güzel!" Toplum olarak bunu öğrenmemiz gerekiyor galiba.
Bazıları "ama resmiyet kaybolur" diye düşünebilir. Ancak resmiyet, kıyafetten çok davranışlarla ilgili bence. Düzgün, saygılı, profesyonel davrandıktan sonra ne giydiğiniz çok da önemli olmamalı.
Bu mektup belki küçük bir adım gibi görünebilir ama aslında büyük bir zihniyet değişiminin habercisi. İnsanlar artık işyerlerinde de kendileri olmak istiyor. Ve bu kadar doğal bir istek olamaz herhalde.
Sonuç olarak, federasyonların bu çağrıya kulak vereceğini umalım. Çünkü modern iş dünyası, çeşitliliği kucaklayan kurumları hak ediyor. Ve inanın, kimse sırf kıyafeti yüzünden işinde mutsuz olmak zorunda değil.