Ortadoğu'nun kanayan yarası Filistin'de, adeta bir insanlık dramı sahnelenmeye devam ediyor. İsrail güçlerinin Sumud Filistin felsefesi kapsamında keyfi olarak gözaltına aldığı aktivistler, artık dayanacak güçleri kalmadığını haykırıyor.
Öyle ki, bu insanlar zindanlarda açlık grevine başlamak gibi radikal -ama meşru- bir karar almak zorunda kaldılar. Kimi zaman insanın aklına takılıyor: Dünya bu kadar mı sağır?
Zindanlardan Yükselen Çığlık
İsrail hapishanelerindeki koşullar gerçekten içler acısı. Tutuklular, temel insan haklarından mahrum bırakılıyor. Adeta birer numara gibi görülüyorlar. Ve şimdi, bu dayanılmaz baskıya karşı son çare olarak açlık grevini seçtiler.
Sumud Filistin hareketinin aktivistleri için durum daha da vahim. Onlar sadece tutuklu değil, aynı zamanda bir fikrin, bir direnişin temsilcileri. İsrail'in gözünde ise hedef tahtasındalar.
Peki Nedir Bu Sumud Felsefesi?
Sumud -ya da direniş- Filistin halkının yıllardır sürdürdüğü varoluş mücadelesinin ta kendisi. Toprağına, kimliğine, onuruna sahip çıkmanın adı. İşte tam da bu yüzden İsrail, Sumud'u bir tehdit olarak görüyor.
Aktivistlerin gözaltına alınma gerekçeleri ise oldukça 'ilginç'. Barışçıl protestolara katılmak, sosyal medyada paylaşım yapmak, hatta sadece Filistinli oldukları için...
Açlık Grevi: Son Çare
İnsan vücudunun dayanabileceği sınırları zorlayan bu eylem, aslında bir çığlık. Dünyaya "Buradayız! Hala direniyoruz!" demenin en acı yolu. Belki de artık başka seçenekleri kalmamıştı.
Durum o kadar ciddi ki, aileler çocuklarının hayatından endişe ediyor. Sağlık durumlarının kötüye gitmesi ise an meselesi. Fakat görünen o ki, özgürlük uğruna her şeyi göze almışlar.
Uluslararası Toplum Nerede?
Bu soruyu sormadan edemiyor insan. Batılı ülkeler insan haklarından dem vururken, Filistin'de yaşananlara neden sessiz kalıyor? Çifte standart mı yoksa gerçekten umursamazlık mı?
BM raporları, Avrupa Parlamentosu kararları, insan hakları örgütlerinin uyarıları... Hepsi havada kalıyor. Sanki Filistin'deki hayatlar daha az değerliymiş gibi.
Sonuç olarak, İsrail zindanlarındaki bu insanlar sadece kendi özgürlükleri için değil, tüm Filistin halkının onuru için mücadele ediyor. Açlık grevi belki son çareleri ama kararlılıkları tam. Dünya bu kez gerçekten duymalı onları.
