Damon hapishanesi, İsrail'in kuzeyindeki bir cezaevi. Ama burası sıradan bir hapishane değil. Adeta bir insanlık dramının sahnesi. Özellikle Filistinli kadın mahkumlar için...
Kimisi annesini özlemiş, kimisi çocuğunu. Hepsinin ortak noktası ise maruz kaldıkları akıl almaz muamele. İnsan hakları örgütlerinin raporlarına göre, burada kalan kadınlar:
- Günlerce tek kişilik hücrelerde tutuluyor
- Temel hijyen ihtiyaçları karşılanmıyor
- Tıbbi yardım almaları engelleniyor
- Aileleriyle görüşmeleri keyfi şekilde yasaklanıyor
Bir mahkumun çığlıkları
"Bize hayvan muamelesi yapıyorlar" diyor bir mahkum, sesi titreyerek. Anlattıkları tüyler ürpertici: "Hücreler buz gibi. Battaniye vermiyorlar. Yemekler çoğu zaman yenmeyecek durumda."
İsrail yetkilileri ise bu iddiaları her zamanki gibi reddediyor. "Tüm mahkumlara uluslararası standartlarda muamele ediyoruz" açıklaması yapılıyor. Peki gerçekten öyle mi?
Uluslararası tepkiler büyüyor
BM ve çeşitli insan hakları örgütleri, Damon'daki koşullar için alarm zilleri çalıyor. Birleşmiş Milletler raporunda "endişe verici ihlaller" ifadesi kullanılıyor. Avrupa Parlamentosu'ndan bazı milletvekilleri ise durumu "modern zaman işkencesi" olarak nitelendiriyor.
Filistinli kadınların yaşadıkları sadece hapis değil. Bir nevi psikolojik savaş. Ailelerinden koparılıyorlar, sağlıklarıyla oynanıyor, insanlık onurları ayaklar altına alınıyor. Ve tüm bunlar 21. yüzyılda, herkesin gözü önünde yaşanıyor.
Peki bu zulüm ne zaman son bulacak? Uluslararası toplumun sessizliği ne kadar sürecek? İsrail'in bu insanlık dışı uygulamalarına kim dur diyecek? Sorular çok, cevaplar ise hâlâ belirsiz...
