Gazze: Dünyanın Gözü Önünde Bir Açık Hava Hapishanesi
Gazze: Dünyanın Açık Hava Hapishanesi

Düşünün bir an. Etrafınız yüksek duvarlarla çevrili, çıkış yok, gelecek belirsiz. İşte Gazze tam da bu. Dünyanın belki de en büyük açık hava hapishanesi diyebiliriz - ve herkes seyrediyor.

Yaklaşık iki milyon insan sıkıştırılmış durumda bu daracık alana. Deniz, hava ve karadan kuşatma altındalar. Giriş çıkışlar neredeyse imkansız. İnsanların temel ihtiyaçları bile karşılanamıyor. Elektrik sürekli kesiliyor, temiz su bulmak neredeyse lüks sayılır.

Uluslararası Toplum Nerede?

Aslında en çarpıcı olan şey şu: Herkes biliyor ama kimse harekete geçmiyor. BM raporları, insan hakları örgütleri, uluslararası kuruluşlar - hepsi durumu belgeliyor ama somut bir adım yok. Sanki dünya bu trajediye alışmış gibi.

Gazze'de yaşamak demek, sürekli belirsizlikle yaşamak demek. Yarın ne olacağını bilememek. Çocuklarını nasıl büyüteceğini planlayamamak. İnsanlar adeta bir kafeste yaşıyor - ama bu kafesin kapıları asla açılmıyor.

İnsani Kriz Derinleşiyor

Sağlık sistemi çökmüş durumda. İlaç yok, ekipman yok, doktorlar çaresiz. Eğitim sistemi de aynı şekilde. Çocuklar okula gidiyor ama ne öğrenebiliyorlar ki bu koşullarda? Psikolojik travmalar ise cabası.

Ekonomi deseniz - yok. İşsizlik oranları inanılmaz boyutlarda. Gençler mezun oluyor ama iş bulamıyor. Üniversite bitirmiş insanlar günde birkaç dolara çalışmak zorunda kalıyor. Bu kadar mı?

Belki de en acı olanı, dünyanın bu duruma alışmış olması. Medyada ara sıra çıkan haberler, birkaç gün sonra unutuluyor. Oysa Gazze'de hayat devam ediyor - ya da devam etmeye çalışıyor diyelim.

İnsanların temel hakları ellerinden alınmış durumda. Seyahat özgürlüğü yok, çalışma özgürlüğü yok, hatta sağlıklı yaşama hakkı bile yok. Uluslararası hukuk ne diyor peki? Kağıt üzerinde güzel yazıyor da, pratikte işlemiyor maalesef.

Durum o kadar vahim ki, insanlar artık umutlarını kaybetmeye başladı. Genç nesil hayatının hiçbir döneminde normal bir yaşam görmedi. Savaş, çatışma, yoksulluk - bunlar normal gelmeye başladı onlara. Ne kadar acı değil mi?

Peki çözüm? Aslında çözüm basit: İnsanlık. Uluslararası toplumun harekete geçmesi, ambargonun kaldırılması, insanların normal bir hayat yaşayabilmesi için fırsat tanınması. Ama işte, basit olan her zaman kolay olmuyor.

Gazze sadece bir coğrafi bölge değil artık. O, insanlığın sınavı. Dünyanın vicdanıyla yüzleşmesi gereken bir ayna. Ve maalesef, bu ayna hiç de güzel bir manzara göstermiyor bize.