İnsanlık adeta bir vicdan sınavından geçiyor. Gazze'de yaşananlar karşısında dünyanın sessizliği ise yürekleri dağlarken, Türkiye'den yükselen sesler bu sessizliği paramparça etmeye yetecek güçte.
Öyle ki, son günlerde CİMER'e yapılan başvuruların sayısında adeta bir patlama yaşanıyor. Yüzlerce vatandaş, tek yürek olmuş, Gazze'deki insanlık dramına dikkat çekmek için harekete geçmiş durumda.
"Artık Bu Acıya Dayanamıyoruz"
Başvuruları incelediğimizde, vatandaşların dilinden dökülenler yürek burkuyor. Kimi "çocukların masum bakışları rüyalarıma giriyor" diye yazmış, kimi ise "dünyanın bu kayıtsızlığı insanlık onuruna hakaret" diye haykırmış.
Aslında hepsinin ortak bir mesajı var: Bu sessizlik artık bitsin!
Başvuruların İçeriği Ne Diyor?
- Gazze'de devam eden insani krizin derhal sona erdirilmesi talebi
- Uluslararası toplumun harekete geçmesi için Türkiye'nin öncülük yapması beklentisi
- Sivillerin, özellikle de çocukların korunması çağrısı
- İnsani yardım koridorlarının acilen açılması gerekliliği
Bir başvuruda şu ifadeler dikkat çekiyor: "Sabah kahvemi yudumlarken Gazze'de bir annenin çocuğuna su bulamadığını düşünmek... İşte bu, modern dünyanın en büyük ayıbı."
Vatandaşlar Neden CİMER'i Tercih Ediyor?
CİMER'in bu kadar yoğun ilgi görmesi aslında tesadüf değil. İnsanlar seslerinin duyulacağına inanıyor - ki bu inanç, demokrasimizin ne kadar güçlü olduğunun da bir göstergesi.
Düşünsenize, sıradan bir vatandaş olarak devletin en üst kademelerine ulaşabiliyorsunuz. Bu, dünyada pek çok ülkede hayal bile edilemeyecek bir imkan.
Bir diğer başvuru sahibinin dediği gibi: "Belki tek başıma değiştiremem ama binlerce kişi olursak, işte o zaman fark yaratırız."
Peki Ya Sonra?
Bu başvuruların sonuçları merakla bekleniyor. Acaba uluslararası arenada nasıl bir etki yaratacak? Türkiye'nin diplomatik hamlelerine nasıl yansıyacak?
Şu kadarını söyleyebilirim: Toplumun nabzını tutmak isteyenler için bu başvurular adeta bir barometre niteliğinde. İnsanların ne kadar duyarlı olduğunu, ne kadar vicdanlı olduğunu gösteriyor.
Son söz olarak şunu eklemeliyim - bazen bir e-posta, bir başvuru, küçük görünen bir adım, büyük değişimlerin habercisi olabiliyor. Gazze için atılan bu adımların da öyle olacağını umut ediyoruz.