Gazze İçin Seferberlik Vakti: Türkiye Tüm İmkanlarıyla Devrede
Gazze İçin Tarihi Sorumluluk: Türkiye Hazır

Gazze'de yaşanan insanlık dramı karşısında Türkiye'nin pozisyonu net: Tarihi sorumluluğumuzun gereğini yapmaya hazırız. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konudaki kararlılığı, adeta bir seferberlik ruhunu yansıtıyor.

Düşünün bir kere - insanlık adına yüzümüzü kızartan bu tablo karşısında sessiz kalmak mümkün mü? Hiç sanmıyorum. Nitekim Cumhurbaşkanı, İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi'nin olağanüstü toplantısında yaptığı konuşmada tüm dünyaya önemli mesajlar verdi.

Tarihi Sorumluluk Bilinci

Erdoğan'ın altını çizdiği o önemli nokta şuydu: "Biz bu coğrafyanın mirasçılarıyız." Evet, Osmanlı'nın bölgedeki 400 yıllık hükümranlığı, bize sırt çeviremeyeceğimiz bir sorumluluk yüklüyor. Bu sadece siyasi değil, ahlaki bir yükümlülük.

Peki ne yapıyoruz? İnsani yardım konusunda zaten faaliyetteyiz ama - itiraf etmeliyim - daha fazlasını yapmamız gerektiği aşikar. Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi, "Üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız." Bu hazırlık hem diplomatik hem de insani boyutları kapsıyor.

Diplomasi Masasında Aktif Rol

Uluslararası platformlarda yaptığımız girişimler oldukça dikkat çekici. BM Genel Kurulu'nda kabul edilen karar tasarısı bunun en somut örneği. Fakat şunu sormadan edemiyorum: Bu yeterli mi? Maalesef hayır.

İsrail'in uluslararası hukuku hiçe sayan tutumu karşısında dünyanın sessizliği gerçekten üzücü. Türkiye olarak biz bu sessizliği bozmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Adeta tek başımıza savaş veriyoruz gibi hissediyor insan bazen.

Somut Adımlar ve Hazırlıklar

Pratikte neler yapılıyor derseniz:

  • İnsani yardım koridoru oluşturulması için diplomatik girişimler
  • Bölgeye acil yardım malzemeleri ulaştırma çabaları
  • Uluslararası toplumu harekete geçirmeye yönelik ikna çalışmaları
  • Bölgedeki sivil hayatın korunması için çözüm arayışları

Bütün bunlar aslında şunu gösteriyor: Türkiye, insani krizler karşısında sadece seyirci kalmayan bir ülke. Aktif, kararlı ve sorumluluk sahibi bir tutum sergiliyoruz.

Son tahlilde - belki de en önemlisi - insanlık onurunu korumak için verdiğimiz bu mücadele, gelecek nesillere aktaracağımız en değerli miras olacak. Gazze için attığımız her adım, aslında insanlığın ortak vicdanına yapılan bir yatırım.