Gazze Mahkemesi Tarihi Kararını Açıkladı: İsrail Savaş Suçlarından Sorumlu Tutuldu
Gazze Mahkemesi'nden İsrail'e Savaş Suçu Kararı

Dünya bugün tarihi bir karara tanık oldu. Uluslararası Gazze Mahkemesi, aylardır devam eden incelemelerin ardından nihayet İsrail'in Gazze'deki eylemleri hakkındaki görüşünü net bir şekilde ortaya koydu. Ve bu karar, beklenenden çok daha sert oldu.

Mahkeme başkanı, sesi titreyerek okuduğu kararda İsrail'i açıkça 'savaş suçları işlemekle' suçladı. Bu ifadeler, salondaki herkesi adeta donduracak kadar güçlüydü. "İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonları uluslararası hukukun temel prensiplerini ihlal etmiştir" denilen kararda, insanlık onurunun ayaklar altına alındığı vurgulandı.

BM'ye Sert Çağrı

Mahkeme, Birleşmiş Milletler'e yönelik olarak da oldukça sert ifadeler kullandı. "Uluslararası toplum bu trajediye seyirci kalamaz" denilen kararda, BM'nin derhal harekete geçmesi istendi. Aslında bu çağrı, sadece kağıt üzerinde kalan bir talep değil, adeta bir çığlıktı.

Peki ya sonra? Mahkeme kararının uygulanması için ne gibi mekanizmalar önerdi? İşte bu noktada işler biraz daha karmaşık hale geliyor. Çünkü uluslararası hukuk, maalesef her zaman güçlü devletler karşısında yetersiz kalabiliyor.

Yaptırım Önerileri

  • İsrail'e yönelik ekonomik yaptırımların derhal uygulanması
  • Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvuru
  • BM Güvenlik Konseyi'nden acil toplantı talep edilmesi
  • İnsani yardım koridorlarının zorunlu kılınması

Kararın en çarpıcı yanlarından biri de İsrail'in 'devlet terörü' uygulamakla suçlanması oldu. Bu ifade, uluslararası diplomasi dilinde oldukça nadir kullanılan ve ağır bir itham. Mahkeme üyelerinden birinin dediği gibi, "Artık susmak, suça ortak olmaktır."

Gazze'de yaşananlar sadece bir çatışma değil, insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında değerlendirilmeli. Bu karar, belki de tarihe not düşmek için atılmış önemli bir adım. Ancak gerçek değişim için daha fazlası gerekecek - çok daha fazlası.

Sonuç olarak, bugün açıklanan karar sadece hukuki bir metin değil, aynı zamanda ahlaki bir duruşun ifadesi. Fakat şu soru hala cevapsız: Uluslararası toplum bu çağrıyı duyacak mı, yoksa bu karar da raflarda tozlanmaya mı mahkum olacak?