Gazze'deki durum her geçen gün daha da ağırlaşıyor. İnsani kriz derinleşirken, bir acı haberi daha geldi. Bölgedeki hükümet yetkilileri, İsrail makamlarından tam 45 Filistinli'nin naaşını almayı başardı.
Bu kadar çok sayıda insanın cenazesinin bir arada teslim alınması, zaten yürekleri paramparça eden bir süreci daha da dayanılmaz kılıyor. Kimi anneler evlatlarını, kimi çocuklar babalarını son kez görebilecek mi? Bu sorunun cevabı hala belirsiz.
Kızılay'ın Hayati Rolü
Ortada görünmeyen bir kahraman var: Kızılay. Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin de desteğiyle, bu insani trajedide kritik bir köprü vazifesi gördüler. İki taraf arasında -bir nevi- iletişim kanalı oldular.
Aslında düşününce, savaşın ortasında bile olsa insanlığa dair bazı değerlerin korunmaya çalışıldığını görüyoruz. Naaşların teslimi gibi... Ama bu, yaşanan acıların boyutunu hafifletmiyor maalesef.
Uluslararası Toplum Ne Yapıyor?
Bu süreçte uluslararası kuruluşların rolü tartışılmaz. Fakat insan ister istemez düşünmeden edemiyor: Daha fazlası yapılamaz mı? Sadece cenaze teslimiyle mi sınırlı kalınmalı?
- İnsani yardım koridorları neden yeterince işlemiyor?
- Sivillerin korunması için etkili mekanizmalar neden devreye sokulamıyor?
- Bu trajedi ne zaman son bulacak?
Belki de en acı olanı, bu haberin sadece bir günlük istatistik olarak kalması. Yarın yeni bir liste daha gelecek, sonra bir daha... Ve biz okumaya devam edeceğiz.
Gazze'de yaşam mücadelesi veren insanlar için her gün yeni bir acı, yeni bir kayıp. Bu naaş teslimi belki küçük bir adım, ama hiç kimse sevdiklerini kaybetmenin ne demek olduğunu anlamıyor gibi görünüyor.