
Gazze'de durum gerçekten içler acısı. İsrail'in uyguladığı kıtlık politikaları, artık bir insanlık trajedisine dönüştü diyebiliriz. Son bir gün içinde beş can daha gitti – üçü daha yaşama şansı bile bulamadan, henüz çocuk denilecek yaşta.
Rakamlar soğuk geliyor kulağa, değil mi? Beş kişi. Ama her biri bir hayat, bir aile, bitmemiş hikayeler. Ambargonun ağır yükü altında ezilen insanlar, temel gıdaya ulaşamamanın bedelini canlarıyla ödüyor.
Bölgeden gelen haberlere göre, yiyecek bulamamanın verdiği fiziksel zayıflık ve hastalıklar, özellikle çocuklar ve yaşlılar için ölümcül sonuçlar doğuruyor. Hastanelerde yeterli ilaç yok, temiz su neredeyse bulunmaz halde.
Uluslararası Tepkiler Büyüyor
Dünya kamuoyunda ise bu insanlık dramına yönelik tepkiler giderek artıyor. Birleşmiş Milletler yetkilileri, durumu 'korkunç' olarak nitelendirirken, insani yardım kuruluşları İsrail'e ambargoyu kaldırma çağrılarını yineliyor. Peki, bu çağrılar ne kadar karşılık buluyor? Maalesef cevap iç açıcı değil.
Bölge sakinleri, uluslararası toplumun sessizliğinden ve hareketsizliğinden derin bir hayal kırıklığı yaşıyor. 'Dünya bizi unuttu' cümlesi, artık her gün duyulan bir çığlığa dönüştü.
Bir Çocuğun Açlıktan Ölmesi Nedir?
Düşünün bir kere. Hiçbir siyasi argüman, bir çocuğun temel bir dilim ekmeğe bile ulaşamamasını meşru kılamaz. Bu, insanlık onurunun en ağır ihlali. Savaşlar, politik hesaplar, güç mücadeleleri... Bunların hiçbiri, masumların hayatını kaybetmesinin mazereti olamaz.
Gazze'de yaşananlar, artık sadece bir bölgesel çatışmanın değil, hepimizin vicdanına düşen bir sorun. İnsanlık olarak neyi, ne kadar önemsediğimizin bir göstergesi. Unutmayalım, açlık bir doğal afet değil; insan eliyle yaratılan bir trajedidir.