Dünyanın gözü önünde yaşanan bu trajedi, rakamlara sığmayacak kadar büyük. Ateşkes denilen o 'sözde' barış döneminde bile Gazze'de hayatlar sönüp gidiyor. Resmi kayıtlara göre 87 insan - evet, tam 87 can - ateşkes ilan edildiği günden bu yana hayatını kaybetti.
Peki ya yaralılar? Onların sayısı da hiç az değil. Yüzlerce insan, belki de binlerce... Hastanelerin kapasiteleri zorlanıyor, tıbbi malzeme sıkıntısı had safhada. Durum gerçekten içler acısı.
Uluslararası Toplum Nerede?
Şu soruyu sormadan edemiyor insan: Bütün bu olanlar olurken uluslararası toplum nerede? Diplomasi denen şey sadece kağıt üzerinde mi işliyor? Görünen o ki, dünya bu insanlık dramına seyirci kalmaya devam ediyor.
Ortadoğu'nun bu kadim topraklarında yaşananlar, aslında hepimizin yüzleşmesi gereken bir gerçeği gözler önüne seriyor. Barış sözcüğü ne kadar da kolay telaffuz ediliyor değil mi? Ama uygulamaya gelince işler değişiyor.
Rakamların Arkasındaki İnsan Hikayeleri
Sayılar soğuk geliyor kulağa, biliyorum. Ama unutmayalım ki her rakamın arkasında bir anne, bir baba, bir çocuk var. Evlerinden, hayallerinden, sevdiklerinden koparılmış insanlar bunlar. Sadece istatistik değil, canlar.
Yaralı sayısının her geçen gün artması ise durumun vahametini gözler önüne seriyor. Yardım kuruluşları ellerinden geleni yapıyor ama - itiraf etmek gerek - kaynaklar sınırlı, ihtiyaçlar ise sınırsız.
Bu kriz aslında hepimize bir ayna tutuyor. İnsanlık olarak nerede durduğumuzu, değerlerimizin gerçekten ne kadar derinde olduğunu sorgulatıyor. Belki de en acı olanı, bu trajedinin kimileri için sadece bir 'haber' olarak kalması.