Gazze'de Bir Babanın Çaresizliği: Bebeğine Süt Bile Bulamıyor!
Gazze'de bebekler açlıktan ölüyor!

Sabahın ilk ışıkları Gazze'nin tozlu sokaklarına vurduğunda, Ömer Savaş yine aç karnına uyandı. Üç aylık kızı Meryem'in ağlama sesleri, evin duvarlarında yankılanıyordu. "Bugün yine süt bulamayacağım," diye düşündü içinden. Market rafları bomboş, eczanelerde bebek maması yok. Adeta bir hayalet şehirde yaşıyorlardı.

Ömer, 15 yıllık marangozdu. Şimdiyse iş yok, ekmek yok, umut... belki birazcık. "Dün bir kutu mama için 5 kilometre yürüdüm," diyor gözleri dolarak. "Var mıydı? Tabii ki yoktu." Elleri titriyor anlatırken. Gazze'de artık normal diye bir şey kalmamıştı.

Çocuklar Açlıktan Bayılıyor

Mahallede son bir haftada iki bebek açlıktan hastanelik oldu. Ömer, "Komşumuzun çocuğu o kadar zayıflamış ki kemikleri sayılıyor," diye fısıldıyor. Konuşurken etrafa kuşkuyla bakınıyor. Sanki duvarların kulakları var.

Durum o kadar vahim ki:

  • Un bulsanız fırın yok
  • Su bulsanız elektrik yok
  • İlaç bulsanız doktor yok

Ömer, "Biz büyükler dayanırız da bebekler..." diyor ve sözünü bitiremiyor. Meryem'in minik yüzüne bakıyor. Gözlerinde korkunç bir çaresizlik.

Uluslararası Yardımlar Nerede?

"Geçen ay bir BM yetkilisi geldi," diye anlatıyor acı bir gülümsemeyle. "Fotoğraf çektiler, gittiler. Sonra? Hiçbir şey değişmedi." Ömer'in sesi giderek yükseliyor. "Dünya bizi unuttu mu?" diye soruyor boşluğa.

Gazze'de günler birbirinin aynı. Sabah açlık, öğlen çaresizlik, akşam... akşamları artık dua ediyorlar. "Belki yarın," diye mırıldanıyor Ömer. Ama yarınlar hep aynı karanlık yüzünü gösteriyor.

Bu hikaye sadece Ömer'in değil. Gazze'de yaşayan 2 milyon insanın ortak çığlığı. Dünya duyuyor mu acaba?