Duyduklarınız inanmakta zorlanacağınız türden. Gazze'deki insanlık dramı, her geçen gün daha vahim boyutlara ulaşıyor. İsrail güçlerinin elinden kurtulmayı başaran Filistinliler, yaşadıklarını kelimelere dökmekte bile zorlanıyor.
Bir tanığın ifadesiyle, "Cehennemi aratmayan" koşullarda tutuldular. Elleri kelepçeli, gözleri bağlı halde günlerce aç ve susuz bırakıldılar. Soğuk beton zeminlerde uyumak zorunda kaldılar - ki uyumak denirse tabii.
İnsanlık Onurunu Ayaklar Altına Alan Uygulamalar
Anlattıkları arasında en çarpıcı olanlardan biri, tutuklulara yönelik sistematik aşağılama politikası. Bir genç, "Bizi hayvan gibi hissettirmeye çalıştılar" diyor ve ekliyor: "İnsan olduğumuzu unutturmak istediler. Neredeyse başarılı olacaklardı."
Dayak, tehdit, psikolojik şiddet... Hepsi günlük rutinin bir parçasıymış. Daha da kötüsü, bazı tutukluların ailelerinin gözü önünde işkence gördüğü iddiaları. Bunu duymak bile insanın içini acıtıyor doğrusu.
Tıbbi Müdahale Reddi: Ölüme Terk Edilen Yaralılar
Yaralı tutuklulara tıbbi müdahale yapılmadığını söyleyen tanıkların anlattıkları gerçekten yürek burkuyor. Basit yaralanmalar bile enfeksiyon kapmış, bazı durumlarda kangrene dönüşmüş. "İlaç istediğimizde bize güldüler" diye anlatıyor orta yaşlı bir tutuklu. "Acı çekmemizi izlemekten zevk alıyor gibiydiler."
Şu detayı atlamamak lazım - tutuklular arasında çocuklar ve yaşlılar da varmış. Onlara bile aynı sert muamele yapılmış. İnsanın aklı almıyor doğrusu.
Psikolojik İşkence: Zihin Oyunları ve Korku Politikası
Fiziksel şiddetin yanı sıra, psikolojik taciz de sistematik olarak uygulanmış. Tutuklulara ailelerinin öldüğü yalanları söylenmiş, saatlerce tek bir pozisyonda bekletilmişler, uyumaları engellenmiş.
Bir kadın tutuklunun anlattıkları ise gerçekten tüyler ürpertici: "Bana çocuklarımın ses kayıtlarını dinlettiler. Sonra da onlara zarar vereceklerini söylediler. O anları asla unutamayacağım."
Neyse ki sonunda özgürlüklerine kavuşmuşlar ama yaşadıkları travmanın izleri kolay kolay silinmeyecek gibi görünüyor. Bir tanığın dediği gibi, "Bedenlerimiz serbest ama zihinlerimiz hâlâ o hücrelerde."
Bu hikayeler, uluslararası toplumun görmezden gelmeye devam ettiği acımasız gerçeklerin sadece küçük bir kısmı. Belki de en trajik olanı, bu yaşananların Gazze'de sıradan hale gelmiş olması.