Dünya, gözlerini bir kez daha Gazze'ye çevirdi. UNICEF'in son açıklaması, bölgedeki insanlık dramını tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Her gün ortalama 10 çocuk - neredeyse bir sınıf dolusu - hayatını kaybediyor. Bu, sadece bir istatistik değil, kayıp geleceklerin hikayesi.
Veriler ürkütücü: Son üç haftada 3,200'den fazla çocuk öldürüldü, 6,300'ü ağır yaralandı. Rakamlar soğuk, ama gerçekler daha da acımasız. Hastanelerde yatak bulunamıyor, temiz su ve ilaç yok. Çocuklar sadece bombalarla değil, açlık ve hastalıklarla da savaşıyor.
Bir Nesil Yok Oluyor
UNICEF Direktörü Catherine Russell'in sözleri yüreklere dokunuyor: "Bu çocukların ölümleri bir trajedi, ama aynı zamanda bir ihanet." Gerçekten de uluslararası toplumun sessizliği, bu ihanetin en büyük kanıtı değil mi?
Durum o kadar vahim ki:
- Her 10 dakikada bir çocuk hayatını kaybediyor
- Yaralı çocukların %70'inden fazlası kalıcı sakatlık riski altında
- Psikolojik travma yaşayan çocuk sayısı tahmin edilemiyor bile
İnsanlık Sınavı
BM yetkilileri, bu durumu "21. yüzyılın en büyük insanlık krizlerinden biri" olarak nitelendiriyor. Peki, dünya bu sınavdan geçer not alabilecek mi? Görünen o ki, vicdanların sesi, silahların gürültüsüne yenik düşüyor.
Gazze'deki çocuklar sadece bugünü değil, geleceklerini de kaybediyor. Okullar yıkıldı, oyun alanları mezarlığa döndü. UNICEF'in acil yardım çağrısı ise hâlâ yeterli yanıt bulamıyor. Belki de en acısı, bu trajedinin "uzaktaki bir savaş" olarak görülmesi...
