İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları ve ablukası, bölgedeki insani durumu her geçen gün daha da katlanılmaz hale getiriyor. 10 Ekim'de varılan ateşkes anlaşmasına rağmen, stratejik bir şekilde uygulanan kısıtlamalar, özellikle sağlık sektörünü felç etmiş durumda.
Ateşkes Altında Sessiz Yıkım: İlaç ve Tıbbi Malzeme Engeli
Al Jazeera'nın aktardığı bilgilere göre, İsrail'in kontrol noktalarından şekerleme, cep telefonu ve elektrikli bisiklet gibi ürünlerin geçişine izin verilirken, antibiyotikler, serumlar ve cerrahi malzemeler gibi hayat kurtarıcı ürünlerin girişi yasaklanıyor. Bu uygulama, ateşkes döneminde dahi sürdürülüyor.
Gazze Sağlık Bakanlığı'nın açıklaması durumun vahametini gözler önüne seriyor. Bakanlık, temel ilaç listesinin yüzde 52'sinin, tıbbi malzeme listelerinin yüzde 71'inin ve laboratuvar malzemelerinin yüzde 70'inin stoklarının tamamen tükendiğini duyurdu. Stokların "felaket boyutunda" azaldığını vurgulayan yetkililer, yaralı ve hastalar için tıbbi müdahale ihtiyacının arttığına dikkat çekti.
Doktorlar Çaresiz, Hastalar Umutsuz
Temel malzemelerin yokluğunda çalışmak zorunda kalan doktorlar, hayat kurtarmakta büyük zorluk çekiyor. Yetersizlik nedeniyle kendi imkanlarıyla müdahale etmeye çalışan sağlık çalışanlarının durumu, hastane koşullarını içler acısı bir hale getiriyor.
Kriz sadece sağlıkla da sınırlı değil. Gazze Hükümeti Medya Ofisi'nin verilerine göre, ateşkesin başlangıcından 6 Aralık 2025'e kadar girmesi gereken 660 tır yardım malzemesi yerine sadece 104 tır Gazze'ye ulaşabildi. Bu miktar, anlaşmada belirlenen ihtiyacın sadece yüzde 16'sına denk geliyor.
Yakıt eksikliği, 2.4 milyonluk nüfusu doğrudan etkiliyor. Evlerin, hastanelerin, fırınların ve toplu mutfakların çalışmasını engelleyen bu durum, kış koşullarında daha da ağırlaşıyor. Derme çatma çadırlarda yaşayan aileler sık sık su baskınlarıyla karşılaşırken, çocuklar ısınmak için çöplerden malzeme toplamak zorunda kalıyor.
Ateşkes İhlalleri ve Siyasi Gelişmeler
İsrail ordusu, ateşkese rağmen askeri faaliyetlerini tamamen durdurmuyor. Yerel kaynaklar, özellikle Han Yunus'un doğusunda İsrail zırhlı araçlarının patlayıcılarla bina yıkmaya ve bölgeye yoğun topçu ateşi açmaya devam ettiğini bildiriyor. Gazze'nin doğusundaki Tuffah ve Şucaiyye mahallelerinde de benzer saldırılar gerçekleştiriliyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump ile bu ay sonunda bir görüşme yapacağını açıkladı. Netanyahu, "Trump'ın Gazze planının ilk aşamasını tamamlamak üzereyiz. İkinci aşamanın nasıl başarılacağına ilişkin ay sonunda çok önemli konuşmalar yapacağım" ifadelerini kullandı.
Diplomatik cephede ise Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, 23. Doha Forumu'nda yaptığı konuşmada kalıcı çözümün ancak Filistin devletinin kurulması ve halkın kendi topraklarında yaşama hakkının tanınmasıyla mümkün olabileceğini vurguladı. Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati de benzer şekilde, bölgeyi yalnızca Filistinlilerin yöneteceğini söyledi.
İsrail'in 8 Ekim 2023'te başlattığı saldırıların, çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 70 binden fazla Filistinlinin ölümüne, 171 binden fazlasının da yaralanmasına neden olduğu belirtiliyor. Yaşananlar, uluslararası toplumun acil ve etkili müdahalesini gerektiren derin bir insani trajedi olarak önümüzde duruyor.
