Birleşmiş Milletler'in son raporu, Gazze'deki durumun artık 'insanlık dışı' bir boyuta ulaştığını gözler önüne serdi. Öyle ki, çocukların açlıktan öldüğü bu coğrafyada, bir dilim ekmeğe ulaşmak neredeyse imkansız hale gelmiş durumda.
BM yetkilileri, "Burada gördüklerimiz, modern dünyanın yüzleşmesi gereken en büyük utançlardan biri" diyor. Ve ekliyorlar: "Her gün onlarca çocuk, sadece biraz yiyecek bulamadığı için hayatını kaybediyor."
Çadırlarda Yaşam Mücadelesi
Bombardımanlardan kaçan ailelerin sığındığı çadır kentlerde durum daha da vahim. Çocukların çoğu, günlerdir ağzına bir lokma koyamadan yaşam mücadelesi veriyor. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), bölgedeki çocukların %90'ının şiddetli gıda güvensizliği yaşadığını açıkladı.
"Bu bir insanlık krizidir" diyen UNICEF yetkilisi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çocukların kemikleri sayılıyor, gözleri çukurlara kaçmış durumda. Dünya bu manzaraya nasıl seyirci kalıyor, anlamak mümkün değil."
Uluslararası Toplumun Sessizliği
Dünya liderleri ise bu trajedi karşısında adeta bir sessizlik duvarı örmüş durumda. Yardım kuruluşlarının bölgeye girişi engellenirken, insani yardım konvoyları sınır kapılarında bekletiliyor.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin "Bu durum artık dayanılmaz bir noktaya ulaştı" açıklaması bile uluslararası camiada yeterli karşılığı bulamadı. Peki neden? Cevap basit: Siyasi çıkarlar, insan hayatının önüne geçmiş durumda.
Yardım Kuruluşlarından Çağrı
Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) Başkanı, "Artık bu vahşete dur demenin zamanı geldi" diyerek dünyaya seslendi. "Her geçen dakika bir çocuğun hayatına mal oluyor" uyarısı yapan yetkili, acil insani koridorların açılması gerektiğinin altını çizdi.
Gazze'de yaşanan bu insanlık dramı, aslında hepimizin yüzleşmesi gereken bir ayna. Çocuklar açlıktan ölürken, dünyanın sessiz kalması kabul edilebilir mi? Belki de gerçek kıyamet, bu duyarsızlığın ta kendisidir...
