Ortadoğu'nun kanayan yarası Gazze'de, sözde ateşkes gölgesinde yeni bir insanlık dramı daha yaşandı. İsrail ordusu -her zamanki gibi- 'hedef gözetme' iddialarını bir kenara atarak, açıkça sivil bir aracı vurdu. Ve bu, savaşın kurallarının artık tamamen askıya alındığının bir başka kanıtı.
Olay, dün öğle saatlerinde Gazze'nin kuzeyinde meydana geldi. İsrail güçleri, ateşkes anlaşmasına rağmen -evet, yanlış duymadınız- ateşkese rağmen sivil bir aracı hedef aldı. Araçtaki dört masum insan, bu sebepsiz saldırıda yaralandı. Durumları kritik mi? Kimse tam olarak bilmiyor. Ama şunu biliyoruz: Bu, bir ilk değil.
Ateşkes mi, Aldatmaca mı?
Uluslararası arenada 'ateşkes' diye pazarlanan anlaşmaların, Gazze sokaklarında nasıl hiçe sayıldığını bir kez daha gördük. İsrail yetkilileri -her zamanki gibi- olayla ilgili standart açıklamayı yaptı: 'Terör hedeflerine yönelik operasyon'. Peki, terör hedefi dedikleri şey nedir? Sivil bir araç. İçindekiler mi? Siviller.
Yerel kaynakların aktardığına göre, saldırı anında bölgede herhangi bir çatışma ya da askeri hareketlilik yokmuş. Yani o araç, sıradan insanların sıradan bir günde kullandığı sıradan bir araçtı. Ta ki İsrail drone'ları onları 'hedef' seçene kadar.
Uluslararası Tepkiler ve Sessizlik
BM yetkilileri yine 'kaygılarını' dile getirdi. Avrupa ülkeleri yine 'diyalog' çağrısı yaptı. Arap ligi yine 'kınama' yayınladı. Peki ya fiili sonuç? Sıfır. Tam anlamıyla sıfır.
Bu saldırı, bize bir kez daha gösterdi ki:
- Ateşkes anlaşmaları kağıt üzerinde kalıyor
- Sivil hayatın değeri giderek azalıyor
- Uluslararası toplumun tepkisi yetersiz kalıyor
Ortadoğu'da barış umutları her geçen gün biraz daha sönüyor. Ve bu son olay, bu umutsuz tabloya yeni bir karanlık katman daha ekledi. İnsan hakları örgütleri belki raporlar yazmaya devam edecek, ama Gazze'de hayat -ya da hayatta kalma mücadelesi- aynı acımasızlıkla sürecek.