Gazze... Bir zamanların canlı şehri şimdi adeta bir kabus diyarına dönüştü. İnsanlığın gözleri önünde yaşanan bu trajedi, her geçen gün daha da derinleşiyor.
Son 24 saatin acı bilançosu yürekleri dağlıyor: Tam 13 masum bebek daha hayatını kaybetti. Bu küçük bedenler, daha hayata gözlerini tam açamadan, bir savaşın kurbanı oldular.
Sağlık Sisteminin Çöküşü
Gazze'deki hastaneler artık birer kabus manzarası. Elektrik kesintileri, ilaç yokluğu ve tıbbi malzeme eksikliği - doktorların ellerini kollarını bağlıyor. "Burada çalışmak artık imkansız" diyor bir doktor, sesi titreyerek. "Çocukları kurtarmak için ihtiyacımız olan hiçbir şey yok."
Yenidoğan yoğun bakım üniteleri... Normalde yaşam mücadelesinin verildiği yerler. Ama Gazze'de? Ölümün soğuk nefesini hissettiren mekanlar haline geldiler.
Uluslararası Tepkiler ve Sessizlik
Dünya ne yapıyor peki? Bazıları üzüntülerini belirtiyor, diğerleri ise derin bir sessizliğe gömülmüş durumda. BM yetkilileri "endişelerini" dile getiriyorlar - ama Gazze'deki anneler için bu sözlerin ne anlamı var ki?
İnsani yardım kuruluşları çığlık atıyor: "Hemen ateşkes! Hemen tıbbi yardım!" Ama bu çığlıklar duvarı delmeyi başaramıyor gibi görünüyor.
Annelerin Çaresizliği
Bir anne düşünün... Bebeğini kucağında, ama ona yardım edemiyor. Hastanede ilaç yok, doktorlar bitkin, elektrik kesik. Bu çaresizlik hissi - kelimelerle anlatılamaz.
"Bebeğimi kaybettim" diyor genç bir anne, gözleri bomboş. "Dünya bizi unuttu sanki. Kimse umursamıyor."
Ve asıl trajedi şu: Bu 13 bebek sadece bir istatistik değil. Her biri bir isim, bir hayaldi. Bir ailenin geleceğiydi.
Ne Olacak Şimdi?
Peki ya sonra? Eğer bu korkunç durum devam ederse, daha kaç bebek hayatını kaybedecek? Daha kaç anne ağlayacak? Uluslararası toplum ne zaman somut adımlar atacak?
Gazze'de insanlık adeta test ediliyor. Ve maalesef, şimdilik insanlık sınıfta kalıyor gibi görünüyor.
