Gazze'de durum gün geçtikçe daha da içler acısı bir hal alıyor. Sanki zamanın kendisi bile bu trajedinin ağırlığı altında eziliyor gibi. Son bir gün içinde yaşananlar, bölgedeki insani krizin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi.
Resmi rakamlara göre -ki bunlar buzdağının sadece görünen kısmı belki de- son 24 saatte hayatını kaybedenlerin sayısı tam 5 kişi daha arttı. Her bir sayının ardında bir insan hikayesi, yarım kalan hayaller, geride kalan yaslı aileler var aslında.
Sayılar Soğuk, Gerçekler Daha da Sert
Ortadoğu'nun bu kadim topraklarında yaşananlar, rakamlara sığmayacak kadar derin bir acıyı barındırıyor. Bölgedeki hastanelerin durumuysa -hâlâ ayakta kalabilenler tabii- içler acısı seviyede. Tıbbi malzeme sıkıntısı had safhada, doktorlar imkansızlıklar içinde mucizeler yaratmaya çalışıyor adeta.
Yerel kaynakların aktardığına göre, çatışmaların yoğunlaştığı bölgelerde insanlar temel ihtiyaç maddelerine bile ulaşmakta zorlanıyor. Su, elektrik, gıda... Hayatta kalmak için gerekli olan en temel şeyler bile lüks haline gelmiş durumda.
Uluslararası Tepkiler ve Sessiz Çığlıklar
Dünya kamuoyunun bir kısmı bu insani dram karşısında sessizliğini korurken, bazı uluslararası kuruluşlar acil müdahale çağrılarını yineliyor. Fakat -biliyorsunuz- diplomasinin yavaş işleyen çarkları, insan hayatının aciliyeti karşısında yetersiz kalıyor çoğu zaman.
BM yetkilileri, bölgede giderek kötüleşen insani durum konusunda uyarılarını sıklaştırsa da, somut adımların atılması için gereken siyasi irade maalesef yeterli değil. Sanki dünya bu acıya alıştı ya da duyarsızlaştı - hangisi daha kötü bilemiyorum.
- Sivil kayıpların artması uluslararası hukuk ihlali iddialarını güçlendiriyor
- Tıbbi yardım konvoylarının bölgeye ulaşmasındaki zorluklar kritik seviyede
- Çocuk ölümleri konusundaki rakamlar iç parçalayıcı boyutlara ulaştı
Bölgeden gelen son görüntüler ve haberler, insanın yüreğini burkuyor doğrusu. Modern dünyanın gözü önünde yaşanan bu trajedi, aslında hepimizin insanlık sınavından geçtiğimizin bir göstergesi belki de.
Peki Ya Çözüm?
Kalıcı bir çözüm üretmek -kimse sihirli değnek beklemiyor elbette- ancak kapsamlı bir siyasi irade ve uluslararası toplumun kararlılığıyla mümkün olabilir. Fakat şu an için, acil insani yardımların öncelikli olması gerektiği aşikar.
Son olarak şunu söylemeden geçemeyeceğim: Rakamlar soğuktur, evet. Ama her bir rakamın ardında bir anne, bir baba, bir çocuk var. Unutmamalıyız ki, insanlık olarak ortak acılar karşısında hissizleşmek, aslında kendi insanlığımızdan kaybetmek demek.